CHP'Lİ MUĞLA VEKİLİNDEN HÜKUMETE SERT ELEŞTİRİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Varlık Fonu’nun 2020 Denetimi görüşüldü. Komisyonda Varlık Fonu hakkında konuşma yapan CHP Muğla Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Süleyman Girgin Varlık Fonu’nun bir ipotek fonu olduğunu vurguladı.
Dün (5 Ocak) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Varlık Fonu’nun 2020 Denetimi görüşüldü. Komisyonda Varlık Fonu hakkında konuşma yapan CHP Muğla Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Süleyman Girgin Varlık Fonu’nun bir ipotek fonu olduğunu vurguladı. Girgin şunları söyledi: “Türkiye bütçe fazlası veren bir ülke olsa bir Varlık Fonundan bahsedebilirdik. Ne yazık ki ülkemiz bütçe açığı veriyor. Peki, bu koşullarda kurulan bir Fon ne yapar? Kamu kurumlarını kendine alır, ipotek eder, teminat gösterir ve ipotek ettiği bu kamu kurumları üzerinden borçlanır yani kurulan Fon, bir kaynağı yatırıma dönüştürme Fonu değildir; kurulan Fon, kendi üzerine aldığı kamu kaynaklarını ipotek ederek yani bizim geleceğimizi ipotek ederek yeniden borçlanma mekanizmasıdır; bu bir borçlanma Fonudur, bir Varlık Fonu değildir.”
FON BORÇ BATAĞINDA NEDEN? ÇAYI MI UCUZ İÇTİK? DOĞALGAZI MI UCUZ TÜKETTİK?
Fon’un borç batağında olduğunu söyleyen Girgin şöyle devam etti:
“2020 Yılı Denetim Raporu'na göre Fonun borcu bir yılda 635 milyar lira arttı, borçların toplamı 2020'de 1 trilyon 586 milyar 104 milyon lira oldu. Bir yıllık ticari zarar ise tam 103 milyon lira oldu. Varlık Fonuna geçen şirket zarar ediyor.
Şimdi sormak lazım. Örneğin, ÇAYKUR zarar etmiş, çayı mı ucuz içtik? BOTAŞ zarar etmiş, doğal gazı mı ucuz tükettik? TEDAŞ zarar etmiş, elektriği mi bedava kullandık? Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları zarar etmiş, trenlere bedava mı bindik? PTT zarar etmiş, pulsuz mektup mu gönderdik? Et ve Süt Kurumu zarar etmiş, sanki 10 liraya et yedik. Bu kurumlar zarar etmedi, hortumlanarak dibi boşaltılıp halkın zarar hanesine özellikle yazdırıldı. Bunun maliyeti de vatandaşın cebinden elektriğe, doğal gaza, suya, ekmeğe zam olarak çekip alınıyor.
TELEKOM’U SATIN ALAN OGER HOLDİNGİN BORÇLARI İÇİN KAMU KAYNAKLARI MI YAĞMALANACAK?
Türk Telekom 2005 yılında onu alan OGER grubuna özelleştirme yoluyla verilmişti. OGER grubu cebinden 5 kuruş çıkarmamış, ülkemizdeki bankalardan kredi kullanmıştı. Ancak OGER borcunu ödemedi. Bankalar bir araya gelip kredi borcu karşılığında OGER grubunda bulunan yüzde 55 oranındaki hisseyi devraldı. Varlık Fonu’nun bu hisseleri almak için görüşmeler yaptığı basına yansıdı.
Telekom'un Ekim 2021 tarihi itibarıyla toplam piyasa değeri yaklaşık 2,9 milyar dolar. Bankalara ait olan yüzde 55 hissenin piyasa değeri yaklaşık 1,6 milyar dolar. Ancak OGER'in bankalara borcu 4,75 milyar dolar. Fon bu hisseleri alırsa bankaların zararını karşılamak adına piyasa değerinden yüksek bir meblağ mı verecektir? OGER’in borcunu ödemek için Türkiye'nin kamu kaynakları bir kez daha mı yağmalanacaktır?
MARMARİS LİMANI DAHİL LİMANLAR ÜZERİNDEN PATRONLARA YENİ GARANTİLER VERİLDİ
“İktidar ilk seçimlerde sandıktan yenilgiyle çıkacağını bildiği için patronlara yeni garantiler verme hamleleri yapıyor” diyen Girgin şöyle devam etti:
“Şu an Genel Kurulda görüşülen yasa teklifiyle, bu kadar hayati bir işleve sahip olan limanlarımızın işletme hakkı ihalesiz olarak, yangından mal kaçırır gibi devrediliyor ve uzatılıyor. (Kanun teklifi dün gece kabul edildi.) Örneğin, seçim bölgem Muğla Marmaris'teki liman 2000 yılında otuz yıllığına verilmişti, şimdi bu süreye ihalesiz on dokuz yıl daha ekleniyor. Şu an Türkiye Denizcilik İşletmelerinin yüzde 49'u ve İzmir Alsancak Limanı'nın tamamı Varlık Fonunda. Varlık Fonunun Arap sermayesiyle liman ve lojistik yatırımları yapmayı hedeflediğini de biliyoruz. Bu vesileyle, limanlarımızı peşkeş çekerek yeni kaynak yaratma anlayışından derhâl vazgeçilmeli çağrımızı bir kez daha tekrarlamak istiyorum. ”
VARLIK FONU DENETLENMİYOR, BU BİR TİYATRO
Yapılanan bir denetim olmadığını bir denetim tiyatrosu olduğunu vurgulayan Girgin şöyle devam etti: “Garabete bakın ki Varlık Fonunun denetimini bağımsız denetleme kuruluşu yapıyor ancak bu denetimin doğru yapılıp yapılmadığını partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın atadığı Devlet Denetleme Kurulu üyeleri yapıyor. Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisini denetleyecek kişileri atıyor. Ne yazık ki buradaki göstermelik denetimin temelinde bu var, o yüzden "tiyatro" diyoruz buna.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.