Davalarının önemli bir aşamasına geldiklerinin belirten kent konseyi “ Dile kolay 2021 yılından bu yana nöbetler, basın açıklamaları, eylemlerle sürdürdüğümüz, mahkemeler önünde hak aradığımız, ahlak ve adalet ilkesi ile Sinpaş’ın milli park istilasına karşı verdiğimiz mücadelede çok önemli bir aşamaya geldik. Sinpaş’a verilen 17 adet ruhsat ve imar durum belgesinin iptali talebiyle Muğla 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davamızda beklediğimiz bilirkişi raporu nihayet bugün itibariyle elimize ulaştı. Bilirkişi yaptığı incelemede Belediye tarafından verilen imar durum belgesinin ve ruhsatların mevzuata uygun olmadığını raporlayıp mahkemeye göndermiştir. Bilirkişi raporunda Sinpaş’a verilen ruhsatlar ve imar durum belgesinin imar planı notlarına, kıyı mevzuatına, yapıların mimari ve teknik açıdan plan esaslarına, imar mevzuatında öngörülen yapılaşma koşullarına uygunluk göstermediği kanaati mahkemeye sunulmuştur. Ayrıca hem tadilat ruhsatı hem de yeni ruhsat alınarak yapılan otel blokları ve devremülk blokları inşaatlarının projelere uygun olarak yapılıp yapılmadıklarının Çevre Bakanlığı tarafından deprem yönünden değerlendirilmesi gerektiği kanaati de raporda yer almaktadır. Bu değerlendirmenin Çevre Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ve yetkilendirilmiş bir yapı malzemeleri laboratuvarı tarafından yerinde yapılacak testler ve testlerin sonucunda yapılacak olan analizle ortaya çıkarılabileceği açıklanmıştır. Bugün milli parkın içerisinde yükselen binalarıyla Kızılkum Koyu’nu bir betonbüke çeviren Sinpaş/Kızılbük Projesi’nin mevzuatlara aykırılığı bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Bizlerin kısıtlı imkanlarla tespit ettiğimiz usulsüzlükleri mahkemeye sunarak hak aradığımız bu garabet, bu doğa yıkımı; ellerinde devletin tüm kaynakları olan dönemin Çevre Bakanı, Muğla Valisi, Marmaris Kaymakamı ve Marmaris Belediye Başkanının gözü önünde olmuştur, sorumludurlar. Sıraladığımız yetkililerin sümenlerinin altı verdiğimiz onlarca dilekçe ile doludur. Çevre Bakanlığı mevcut usulsüzlüklere rağmen Sinpaş için mahkemece iptal edilmiş “ÇED gerekli değildir” kararı ve ardından mahkeme süreci halen devam eden “ÇED olumlu” kararı vermekte bir sakınca görmemiştir.
2019 yerel seçimlerinden sonra göreve gelen Belediye Başkanı ve ekibinin Marmaris’in başına bela ettiği Sinpaş, yaratacağı felaketler herkesçe bilinmesine karşın göz yumulan bir rant projesiydi. Bilenler, toplumdaki siyasi düşmanlaştırmanın sebep olduğu ikilik ve yandaşlık sebebiyle siyaseten ve kişisel çıkarlar gözeterek bireysel olarak sessiz kaldı. Siyaset, mekanizması içerisindeki çürük elmaları atmadığından en üst seviyede bilgilendirmeler yapmamıza rağmen süreçte ne yerel kadrolar ne de genel merkez kadrolarınca bu usulsüzlüklerin üstüne gidilmemiş ve bir açıklama yapılmamıştır.
Vermiş olduğumuz mücadele halkın ve sivil toplum örgütlerinin yerel yönetimlere demokratik katılımının önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu mücadele ile halkın yaşadığı kente sahip çıkması; kente dair hazırlanan her projeden, plandan, karardan bilgisi olması ve söz hakkı kullanmasının yaratacağı kamusal fayda görülmüştür. Yani atanan ve seçilenlerin demokratik yollarla denetlenmesinin kamusal faydaya/toplumsal çıkara hizmet ettiği bu mücadeleyle bir kez daha ispatlanmıştır.
Şimdi, Marmaris Kent Konseyi ve oluşturduğumuz Ekolojik Mücadele Komitesinin yürüttüğü mücadele sonunda haklılığımızın kanıtlandığı bilirkişi raporu nedeniyle çok mutluyuz. Marmaris’in adalete ulaşacağı inancımız arttı. Yerel mahkemenin bilirkişi raporuna uygun şekilde vereceği kararı bekliyoruz. Beklerken; bu işte bilerek ve isteyerek kusuru olduğuna inandığımız dönemin Belediye Başkanı ve ekibi ile onların arkasında bulunan kişilerin de ortaya çıkarılmasını ve en üst seviyeden cezalandırılmasını talep ediyoruz.
Hafta başında bir yetkili “oranın yıkılması mı lazım?” diye sormuştu. Evet! Her şeyi paraya endeksleyen rant ve kişisel çıkar uğruna hepimizin ortak değeri olan doğamızı, hatta bir kenti mahvetmeyi göze alanlara ve kanunsuzca bu fırsatı sunabilenlere, bunu düşünenlere ibret olması, yapanın yanına kar kalmaması ve adalet duygusunun köreltilmemesi için evet yıkılması lazım diyoruz. Hatta oradaki plajın da yeni belediye yönetimi tarafından halk plajı yapılarak halkın hizmetine sunulması gerektiğine inanıyoruz. Bilirkişi raporu sonrası başta Muğla Valisi ve Marmaris Kaymakamının üzerine başka bir sorumluluk daha düştüğüne inanıyoruz. 2021 senesinden bugüne yapmış olduğumuz onlarca şikâyete rağmen Sinpaş’ın kendi parseli haricinde halka ait alanda yıktığı, duvar ördüğü, illegal yol açtığı, tahrip ettiği yani talan ve işgal ettiği, etmeye devam ettiği 15 dönüm Milli Park alanının ivedilikle boşaltılmasının sağlanması, şirket hakkında gerekli yaptırımların hayata geçirilmesidir. Âşıklar Tepesindeki kapının sadece vatandaş geçişine izin verilecek şekilde düzenlenmesi ve Sinpaş’ın tahrip/talan ettiği milli parkımızın şirketten tahsil yoluyla ıslah ve tımar edilerek ağaçlandırılmasının sağlanması mutlaka gerçekleşmelidir. Bu işi kadrosu ve donanımı olmayan Marmaris Milli Parklar İlçe Müdürlüğünün üzerine yıkmak kabul edilemez.
Eski belediye yönetiminin giderayak Sinpaş’a bir adet iskan ruhsatı verdiğine dair duyumlarımız var. Bilgi edinme yasası ile bunun doğrululuğunu araştıracağız. Yani vermiş olduğumuz mücadeleyi sürdüreceğiz. Mahkeme kararı sonrası hiç olmazsa yetkililerin örnek davranışlar sergilemesini bekliyor ve bir daha halka ve kente ihanet edilmesinin engellenmesini bekliyoruz. Halkın demokratik olarak yerel yönetimlere katılmasının mekanizmalarının işletilmesini istiyoruz.
Dünyanın incisi Marmaris’e hep birlikte sahip çıkalım. MARMARİS HEPİMİZİN” açıklamasında bulundular.