EGİFED 2024’ü kapatırken ekonomiyi masaya yatırdı

EGİFED 2024’ü kapatırken ekonomiyi masaya yatırdı

EGİFED Ege Genç İş İnsanları Dernekleri Fedarasyonu, EGİAD ev sahipliğinde ‘2025 Dünya ve Türkiye Görünümü Toplantısı’ düzenledi.

EGİFED’e bağlı 8 Derneğin Yönetim Kurulu Başkanları, EGİFED Danışma Kurulu Başkanı, EGİAD Delegeleri, İstanbul Ekonomik Araştırma Yönetici Ortağı Can Selçuki’nin de katıldığı etkinlikte, enflasyonist risklerle mücadele adına ortaya konulan küresel ekonomi politikaları, 2024 yılının iş dünyasına etkileri ve 2025 yılından beklentiler masaya yatırıldı.

EGİAD – Ege Genç İş İnsanları Derneği, AKGİAD – Akhisar Genç İşadamları Derneği, BAGİAD – Balıkesir Genç İşadamları Derneği, BANGİAD – Bandırma Genç Girişimci İşadamları Derneği, DEGİAD – Denizli Genç İş İnsanları Derneği, MAGİAD – Manisa Genç İşadamları Derneği, NAZGİAD - Nazilli Genç İşadamları Derneği, ERGİAD – Erdek Genç İş İnsanları Derneği, 8 dernek ile toplamda 1500’ü aşkın üye ve her sektörden temsilcinin faaliyette bulunduğu büyük bir platform olarak çalışan EGİFED, ekonomi değerlendirme toplantısıyla 2025 iş dünyasına ışık tuttu. İş dünyasının değerli temsilcileri ve uzman isimlerin bir araya geldiği etkinlikte, küresel ve ulusal ekonomik dinamikler üzerine kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Toplantıda, 2024 yılını geride bırakırken 2025 yılına dair küresel ve ulusal ekonomik görünümler detaylı bir şekilde ele alındı. ABD başkanlık seçimleri, Avrupa Birliği’nin enerji ve ekonomik krizlere karşı benimsediği korumacı politikalar, Çin’in Ortadoğu’daki ekonomik nüfuzunu artırma çabaları ve Rusya-Ukrayna savaşının süregelen etkileri gibi küresel gelişmeler değerlendirildi. Türkiye ekonomisine ilişkin öngörüler de toplantının önemli başlıklarından birini oluşturdu.

Etkinlik, EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başladı. İlter, küresel ve ulusal ekonomik dinamiklerin hızla değiştiği bu dönemde, dayanışma ve bilgi paylaşımının iş dünyasının geleceği açısından kritik önemde olduğuna inandıklarını belirtti.

Çok Kutuplu Dünya Düzeninin Pekişmesi Muhtemel

2025 yılına doğru bakıldığında; küresel ekonomik ve siyasi dengelerde önemli değişimlerin yaşanacağı bir yıl olacağını görebildiklerini dile getiren İlter, “ABD'de 2024 başkanlık seçimlerinin sonuçlarının, ülkenin iç ve dış politikasını yeniden şekillendirmesi söz konusu. Avrupa Birliği, enerji krizleri ve ekonomik durgunlukla mücadele ederken, iç siyasi gerilimlerin de etkisiyle daha korumacı politikalar benimsiyor. Çin, Ortadoğu'daki ekonomik ve siyasi nüfuzunu artırarak, bölgedeki enerji kaynaklarına erişimini güçlendirmeyi hedefliyor. Öte yandan, Rusya ve Ukrayna'daki savaşın süregelen etkileri, Avrupa'nın güvenlik politikalarını ve ekonomik istikrarını ciddi şekilde etkilemeye devam etmektedir. Orta Doğu'da Filistin, Suriye ve Yemen gibi çatışma bölgelerinde insani krizler derinleşirken, bu durum bölgesel güçler arasındaki rekabeti de artırmaktadır. Afrika'da ise Sudan gibi ülkelerdeki iç savaşlar, göç dalgalarını ve küresel insani yardım gereksinimlerini büyütmektedir. Bu gelişmeler ışığında, 2025 yılında küresel güç dengelerinin yeniden tanımlanması ve çok kutuplu bir dünya düzeninin pekişmesi muhtemeldir. Dünya hem ekonomik hem de siyasi açıdan daha karmaşık bir döneme girerken, mevcut savaşların etkileri küresel işbirliği çabalarını daha kritik hale getirmektedir.” dedi.

Küresel Ekonominin Zorlu ve Karmaşık Bir Süreçten Geçtiğine Tanıklık Ediyoruz

2025 yılına adım atarken, küresel ekonominin zorlu ve karmaşık bir süreçten geçtiğine tanıklık edildiğini vurgulayan İlter, “Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından geçtiğimiz ay yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, küresel ekonomiye dair önemli göstergeler sunuyor. Rapora göre, 2024 yılı için büyüme beklentisi yüzde 3,2 olarak sabit tutulurken, 2025 yılı tahmini yüzde 3,3'ten yüzde 3,2'ye revize edildi. Bu durum, dünya genelinde ekonomik büyümenin istikrarlı ancak zayıf kalmaya devam edeceğine işaret ediyor. Pandemi sonrası dönemde, küresel enflasyonla mücadelede ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, bazı ülkelerde fiyat baskılarının sürdüğünü görüyoruz. Ne yazık ki, bu ülkelerin başında Türkiye geliyor. 2024 yılında Türkiye ekonomisi zorlu koşullarla mücadele etti. IMF, Türkiye’nin 2024 yılı büyüme oranını yüzde 3, 2025 yılı için ise yüzde 2,7 olarak öngörüyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ise Türkiye'ye ilişkin 2024’te biraz farklı, 2025 için ise benzer bir tablo sunuyor. 2024 büyüme tahminini Eylül ayında yüzde 3,2’den yüzde 3,5’e yükselten OECD, 2025 yılı için beklentisini yüzde 3,1’den yüzde 2,6’ya düşürdü. Bununla birlikte, 2026 yılına dair büyüme tahmini yüzde 4 olarak açıklandı. Tüm bu veriler, önümüzdeki dönemin dikkatli stratejik planlama ve esnekliğe dayalı kararlarla şekillendirilmesi gerektiğini bizlere gösteriyor. Ülkemizin enflasyon rakamları da geçtiğimiz haftalar içinde TÜİK tarafından açıklandı ve yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 47,09, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 29,47 olarak kayıtlara geçti. OECD, ülkemizde tüketici fiyatlarının 2024'te yıllık ortalama yüzde 58,3, 2025'te yüzde 30,7 ve 2026'da ise yüzde 17,2 artacağı tahmininde bulunuyor. Dolayısı ile ülkemizde enflasyon düşüşe geçse de 2026 yılında dahi çift haneli enflasyon rakamlarıyla yaşamaya devam edeceğimiz görülüyor.” diye konuştu.

Üçüz Dönüşüm Yatırımlarına Ağırlık Verilmeli

2025 yılında hem küresel ekonominin hem de Türkiye ekonomisinin belirsizliklerle şekillenmeye devam edeceğinin açıkça görüldüğüne dikkat çeken İlter, “Uluslararası arenada enerji dönüşümü ve yapay zekâ teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, ekonomik dinamikleri kökten değiştiren temel unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye açısından ise, makroekonomik istikrarın sağlanması ve dış borcun azaltılması, öncelikli hedefler arasında yer almalı. Bunun yanı sıra, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve toplumsal dönüşüm gibi birbirini tamamlayan üç temel alanda stratejik yatırımlara ağırlık verilmesi büyük önem taşıyor. Bu dönüşümlere odaklanmak, sadece sürdürülebilir bir ekonomik yapı kurmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin rekabet gücünü artırarak uzun vadede ekonomik ve sosyal kalkınmayı destekleyecektir” diye konuştu.

EGİFED olarak, ekonomik açıdan zorlu bir döneme hazırlanılan bugünlerde, dayanışma ruhuyla hareket etmenin ve dünyadaki dönüşüm süreçlerini yakından takip ederek bu süreçleri fırsata dönüştürmenin en temel hedefleri arasında yer aldığın vurgulayan İlter, “İş dünyası için güncel ekonomik ve siyasi gelişmeleri takip etmek, geleceği şekillendirecek stratejik adımları zamanında atmak kritik bir öneme sahip. Hep birlikte, dirençli ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek için, veri ve bilgiye dayalı güçlü bir zemin oluşturmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde, Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun başarısı, ülkemizi uluslararası arenada gururlandırdı. Acemoğlu, ekonomik kalkınma ve kurumsal yapılar üzerine olan çalışmalarıyla tüm dünyaya önemli bir ilham kaynağı oldu. Ekonomi alanında böylesine değerli bireyler yetiştiren bir ülke olarak, potansiyelimizi daha etkin bir şekilde ekonomimize yansıtabiliriz. Bizler de genç iş insanları olarak hem şirketlerimizin yönetimininde hem de ülkemizin sosyoekonomik kalkınmasına yönelik gerçekleştireceğimiz çalışmalarda, bilime, veriye ve bilgiye değer veren bir yaklaşım sergilemeliyiz.” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.