
KENT KONSEYİ SİNPAŞ İÇİN TOPLANDI
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Sinpaş/Kızılbük yürütülen ÇED sürecinin en önemli aşamalarından biri olan İnceleme Değerlendirme Komisyon toplantısı 12 Ocak 2023 tarihinde, ilgili bakanlıkta gerçekleşti.
12 OCAK 2023 TARİHLİ SİNPAŞ/KIZILBÜK ÇED İDK TOPLANTISI Değerli Basın Mensubu, Kamuoyunun bildiği üzere Marmaris İçmeler’ de yapımı devam eden Sinpaş/Kızılbük GYO’ ya ait proje için Marmaris Kent Konseyi ve Ekoloji Mücadele Komitesi olarak verdiğimiz “çevre, adalet ve ahlak” mücadelesinde, Valilikçe verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açtığımız dava lehimize sonuçlanmış ve geçen hafta itibari ile de Danıştay tarafından karar onanmıştı. Firma, yerel mahkeme kararından hemen sonra Danıştay kararını beklemeden “ÇED” için Bakanlığa başvurmuş, Bakanlık aynı süratte işlemleri başlatıp “Halk Katılım Toplantısının” tarihini belirlemişti. Toplantı günü halk bu projeyi istemediğini güçlü bir şekilde göstermişti. Danıştay kararının basında yer aldığı günün hemen ertesinde, Bakanlık İDK toplantı tarihini açıklayarak ÇED sürecini alışılmadık hızla yürütme kararlılığını devam ettirdi. Üstelik 1850 sayfanın okunup, incelenip, değerlendirilmesi için 12 günlük bir süreyi yeterli görerek. Buna rağmen gerekli hazırlığımızı yaptık ve Marmaris’imize sahip çıkmak adına Marmaris Kent Konseyi ve Ekolojik Mücadele Komitesi olarak Ankarada yapılan 12 Ocak tarihli İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında yerimizi aldık. 3 CHP milletvekili (Ali Şeker, Burak Erbay, Hasan Baltacı) ve 1 HDP milletvekili de (Murat Çepni) o gün bizi desteklemek üzere toplantıya katıldı. Beş saati aşkın süren toplantıda söz haklarımızı kullanıp projenin gerçekleşmesine neden izin verilmemesi gerektiği konusunda bilgilerimizi Bakanlık yetkilerine aktardık. Marmaris’e ne tür zararlar verdiği ve vereceği hakkındaki görüşlerimizi ve hukuka aykırılıkları dile getirdik. Toplantıda bizleri yalnız bırakmayan vekillerimiz de itirazlarını dile getirdiler. Bakanlık temsilcileri toplantının herkesin görüşünü aktarabileceği bir işleyişle ilerlemesi için çok özenli davrandılar. Kısaca itirazlarımızı şu şekilde tutanaklara geçirdik.
ÇED bir taahhütler bildirgesidir. Daha önceki taahhütlerinin hiçbirine uymamış, inşaat yasağında ve mahkeme kararı sonrasında inşaat faaliyetini sürdürmüş, milli parkta proje tanıtım dosyasına aykırı şekilde dinamit patlatmış, toz- gürültü ve araç sayılarına riayet etmemiş, kendisine ait olmayan milli park alanını talan edip yollar açan, Marmaris halkını İlçe Milli Parklar Müdürlüğü bilgisinde milli parka sokmayan bu şirketin şimdi verdiği taahhütlere uymayacağı da aşikardır. İnşaatın gerçekleştiği alanda kadastral bir yol yoktur. Beklenen hükümet değişikliği sonucu yeni hükümetin çevre için verdiği taahhütler neticesind,e milli park alanı ağaçlandırıldığında ya da tahrip edilen yerler iyileştirme için kullanıma kapatıldığında proje alanına bu projeden yer alanların evlerine ya da otele karayolu ile ulaşması imkânsızdır. Kadastral yol olmaması oradaki imar durum belgesinin de sakat ve ruhsatlandırmaya uygun olmadığını göstermiyor mu? Ayrıca imar durum belgesi ve ruhsatların iptali içinde açılmış davalar mevcutken. Marmaris’in mevcut kanalizasyon altyapısının şu anda dahi yetersiz olması ve tüm yarımadada altyapı sorunları varken, arıtma kurma girişimleri kurumların itirazları sonucu bir türlü gerçekleştirilemezken, ben yapıyorum belediye halletsin demek yarın denizimizin de ormanlarımız gibi yok olması demektir. Proje tamamlandığında yılın her günü için en az 6.000 kişinin su, elektrik ihtiyacının kanalizasyon sorununda olduğu gibi Marmaris ve bölge için sorunlar oluşturacağı da ortadadır. Termal su konusunda verilen bilgilerin tamamı hatalı ve geçersiz olup insan sağlığına zarar verme riski oluşturabilir. Su analizleri toksik ve kanserojen mineraller açısından değerlendirilmemiş, numuneler evrensel standartlarda alınmamıştır. İnsan sağlığını tehdit edebilecek noktalar açıklanmaya muhtaçken sağlık turizmini satış unsuru olarak kullanmak abesle iştigaldir, yasal sorumluluğu vardır. Sonuçta bu proje bir turizm projesi değildir. Kamusal bir fayda da içermemektedir. İş imkânı yaratmayacağı gibi esnafın zararına olacaktır. Proje alanındaki mekânlar 3. kişilerin kullanımına açıldığında esnafımızın potansiyel müşterilerinde azalma oluşacağı kesindir. Toplantı sonunda komisyondaki kurumların görüş yazıları okundu. Maalesef ki; 2006 yılında parseli alan firmanın, 2018 yılına kadar girişimlerine imar durumu uygun olmadığından izin vermeyen belediyenin, son seçimlerde değişmesi neticesinde ruhsat almasını sağlayan yeni belediye yönetimi de, Burak Demirtaş imzası ile Bakanlığa “2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerince gerekli izinlerin alınması, ÇED sürecinde sorumluluğu olan kurum ve kuruluşların uygun görüşleri, ÇED yönetmeliği doğrultusunda değerlendirilmesi hususunu bilgilerinize arz ederim.” gibi anlamsız ve saçma bir yazı ile Marmaris ve Marmarisliler açısından tarafını bir kez daha göstermiştir.
İlginizi rica ederiz. Marmaris Kent Konseyi Marmaris Ekolojik Mücadele Komitesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.