Eğitim İş, Eğitim Bir Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim Sen, Eğitim Gücü Sen ve Hürriyetçi Eğitim Sendikalarına kayıtlı öğretmenler, öğretmene yönelik şiddetin tüm toplumun sorunu olduğunu vurguladı.

Protestoya katılan sendikalar sözcüsü “Bilgisi, birikimi, tecrübesi, engin öngörüsüyle medeniyetimizi aydınlatan, milli manevi değerlere bağlı, akıl ve bilimin yol göstericiliğinde, Atatürk’ün öğretileriyle genç nesilleri yetiştiren değerli öğretmen arkadaşlarım ve basın mensuplarımız. Hak mücadelesinde refikimiz olan sendikalarımızın kıymetli mensupları, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve Eğitim Bir-Sen olarak eğitim iş kolu sendikalarının ortak acılarımızda bir araya gelebilmesinin toplumsal barışa hizmet etmesi adına önemli olduğu kanaatindeyiz. Ortak haklarımızda da birlikte mücadele etmeyi temenni ediyoruz. Kutlu bir görev ifa eden, mukaddes değerlerle bezenmiş bir mesleğin neferleri olmakla gurur duyan bizler, sadece öğretmen değil; aynı zamanda çocuklarımızı hayata hazırlayan, geleceğe taşıyan, onların kendi yolunu çizmesinde öncü rol üstlenen kahramanlarız” sözlerini ifade etti.

Marmaris Eğitim sendikaları ortak sözcüsü “eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları, öğretmenlerin güvenliğinin olmaması, velilerin öğretmenlere karşı fiziksel ve sözlü saldırılarının artması bu basın açıklamasının yapılmasına gerekçe oluşturdu. Geçen hafta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde Sabancı Anadolu Lisesi Matematik öğretmeni Cengiz Nalbant’a karşı gerçekleşen fiziki saldırı kınandı ve güvenlik ile adalet talep edildi. Ayrıca Atatürk İlkokulu’nun bahçesinde güvenlik görevlisine, okul idarecilerine ve 75. Yıl Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü’ne, Şehit Nedip Cengiz Eker Müdürü’ne fiziki saldırı ve tehditler yapıldı” dedi.

Sözlerine öğretmene yönelik şiddetin sadece eğitim çalışanlarının sorunu olmadığını vurgulayarak devam eden sözcü , “Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet, aslında geleceğimize sıkılan kurşundur! Eğitimin asli unsuru ve taşıyıcı kolonu olan öğretmenlerimizin saygınlığının artırılması, güvenli çalışma ortamlarına kavuşmaları, daha verimli eğitim hizmetini getirecek ve dolayısıyla toplumun sağlıklı geleceğini inşa edecektir. Öğretmene yönelik şiddet sadece eğitim çalışanlarının sorunu değil, toplumun sorunudur.”

Yaşanan olumsuz süreçlerin adalete intikal ettiğini ancak adaletin çok uzun ve meşakkatli süreçler sonunda geldiğini belirten sendika sözcüsü bu davaların uzun sürmesinin öğretmenleri hem ruhsal hem bedensel hem de mesleki anlamda yıprattığını ifade ettiler. Bu konuda ivedi bir şekilde yeni kanunlar ve yönetmelikler çıkarılması gerektiğini vurguladılar. “Geç gelen adalet adalet değildir. Unutulmasın ki, öğretmene verdiğimiz önem, aslında ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza verdiğimiz kıymettir. Geleceğimizi yetiştiren eğitimcilerimizin mutlu ve huzurlu olmasını sağlamak, motivasyonunu yüksek tutmak devletimizin ve toplumumuzun en asli sorumluluklarındandır. Bunu sağlamanın en temel unsuru da öğretmenlere güvenli, huzurlu okulların oluşturulmasıdır.” dedi.

Veliler tarafından okulların fiziki koşullarının yetersizliğinin sonucunda öğretmen ve idarecilerden hesap sorulmasına da tepki gösteren öğretmenler, “Biz inanıyoruz ki, öğretmenle birlikte kaybettiğimiz, esasında toplumun ve Türkiye’nin geleceğidir.” diyerek sözlerini tamamladılar.