Otgöz açıklamsında '' Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İl Kongremiz için Muğla’mıza geldi. Kongremizin ardından STK temsilcilerimiz ve muhtarlarımızla bir yemek programında buluşan Cumhurbaşkanımız, Muğla’mıza ilişkin bir takım açıklamalarda bulundu.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Muğla ziyaretinden memleketini seven, bu ile çakılan bir çiviye dahi sevinen, herkes büyük bir memnuniyet duydu. Biz beklerdik ki ülkemizin Ana Muhalefet Partisi’nin Muğla temsilcileri de mutlu olsun. Onlar da desinler ki yiğidi öldür ama hakkını yeme. Fakat CHP onlarca yıllık parti geleneğini yine sürdürdü.

CHP Muğla Milletvekili Sayın Gizem Özcan, Sayın Cumhurbaşkanımızın onca yatırım müjdesini görmezden geldi, bu yetmezmiş gibi yıllarca yönettikleri Belediyenin beceriksizliklerini örtmeye çalıştı.

Öyle ki cümlelerine zaferi içine sindiremedi diye başlayan Sayın Özcan’a kendi Cumhurbaşkanı adayları Sayın Muharrem İnce’nin şu cümleleri ile seslenmek istiyorum. “Evet hedef almaya çalıştığınız lider yıllarca “Çıkmışsınız yenmiş, Çıkmışsınız yenmiş”. Yenilgiye doymamışsınız gelmiş bi daha yenmiş…”

Çöp, çukur ve çamur orjinli siyasetlerine devam ederken Büyükşehir Belediyesi’nin su sorununu çözememesini de DSİ’ye bağlamışlar. Oysa her şey net: 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. maddesinde “…Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek…” görevleri Büyükşehir Belediyeleri görev, yetki ve sorumluluğuna verilmiştir” der. Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere Büyükşehir Belediyeleri görev bölgesi olan ilin tamamında içme ve kullanma suyu kaynağı bulma ve ilgili tesisleri kurarak suyun dağıtımı ile ilgili hizmetleri yürütmekle asli görevlidir.

DSİ tarafından Bodrum İlçesi’ndeki yerel yönetimlerin talebi üzerine, 1053 Sayılı Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun’a istinaden Geyik Barajı ve yeraltı suyu kuyularından alınan suyun Bodrum Yarımadası’na iletilmesi için içmesuyu tesisleri yapılmış olup, tesisler işletilmek üzere 2011 yılı sonunda Belediye’ye Protokol ile devredilmiştir.

Bilirkişi raporlarından bahsederken Bodrum Belediyesi’nin yaptığı hatalı uygulamaları göz ardı eden Sayın Özcan’a sormak isterim. “Bodrum İçmesuyu Projesi” kapsamında yapılan içmesuyu tesisleri, işletmeye alınmasından bu güne kadar geçen sürede hattın işletmesinden mesul olan MUSKİ Genel Müdürlüğü tarafından korunması gerekirken, yapılan tespitlerde hatların korunmadığı, üzerindeki pek çok noktada yol genişletmesi, duvar, bina v.b. yapı yapıldığı, üzerine malzeme depolanarak boruların hesap yükünün üzerinde yüklere maruz bırakıldığı, birçok noktada altyapı çalışması esnasında boruların güvenliği için elzem olan boru etrafındaki koruyucu tabakaların orijinal halinin bozulduğu, hatların emniyetli çalışmasını sağlayan ve işletme kurallarına göre düzenli olarak bakımlarının yapılması gereken vantuz v.b. mekanik ekipmanın bakımlarının yapılmadığı, üzerinin asfalt, moloz v.b. malzemelerle kapatıldığı, bazı mekanik ekipmanların üzerinin açık olduğu ve bu haliyle dış etkenlere maruz bırakıldığının tespitleri mevcuttur. Sayın Özcan’ın bu durumdan haberi var mıdır?

Devam eden dava süreçleri dikkate alındığında, “Bodrum İçmesuyu Projesi” kapsamında yapılan isale hattında meydana gelen patlamalarda DSİ’nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı yönünde birçok emsal karar alınmıştır.

Sayın Özcan açıklamasında 36 litre suyun kayıp olduğunu ifade etmektedir.

100 lire suyun 36 litresinin kayıp olmasının yegane sebebi şebekedir. Eğer şebeke de DSİ’nin sorumluluğunda diyorsa kendisine söyleyecek bir söz bulamam.

Tüm bunlara rağmen DSİ tarafından, Bodrum İlçesi’ndeki yerel yönetimlerin talebi doğrultusunda,1053 sayılı kanuna istinaden Geyik Barajı ve kuyulardan alınan suyun Bodrum Yarımadası’na iletilmesi için gerekli tesisler ile Mumcular Barajı inşa edilmiş olup yıllık 13 milyon metreküp ilave kaynak tahsisi için Bodrum Barajı planlaması tamamlanmıştır.

Proje çalışmalarının tamamlanmasının akabinde inşaata başlanması hedeflenmektedir. Ayrıca Bodrum İlçesi’nin içmesuyu talebine yönelik olarak Ekinambarı kaynaklarından yıllık 63 milyon metreküp tahsis yapılmış olup, bu tahsis MUSKİ tarafından kullanılmamaktadır.

Siyasi hayatı boyunca hiçbir sözünü yerde bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımız Sandras Projesi ile ilgili de gerekli desteği vermiştir…

Bu kapsamda 1053 Sayılı Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun doğrultusunda “Sandras İçmesuyu Projesi”ne ait kati projeler hazırlanmıştır. 2023 yılının Temmuz ayında MUSKİ Genel Müdürlüğü yetkilileriyle yapılan toplantıda, Sandras İçmesuyu Projesinin hayata geçirilmesine yönelik talepte bulunulmuş olup, yatırım programında yer alan tünel, isale hattı ve içmesuyu arıtma tesisinin yapım ihaleleri aşamalı olarak yapılması yönünde gerekli adımlar atılmıştır.

Sayın Özcan, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ömrünü bu millete adamış bir liderdir. Her ilde olduğu gibi Muğla’mızda da sayısız eser AK Parti’nin eseridir. Devam eden tüneller, statlar, hastaneler ve daha niceleri...

CHP’li Belediyelerin beceriksizliği ve yetersizliği gün gibi aşikardır…

Neden Bodrum’u cezalandırıyorsunuz? diye de sormuşsunuz. AK Parti İktidarı olarak biz hiçbir ilçemizi cezalandırmıyoruz. CHP’li Belediye’nin yönettiği Bodrum’da; Bodrum-Torba Köy İçi Kanalizasyon Şebeke İle Yağmur Suyu İletim Hatları ve Torba Kızılağaç, Çiftlik Yalı Mahalleleri Kolektör Hattı ve Bağlantılı Alt Yapı Tesisleri’nin temelini 250 Milyon TL bedel ile Aralık 2020 tarihinde biz attık.

Yine CHP’li Belediye’nin asli görevi olan Fethiye Ölüdeniz Ovacık ve Belcekız Atıksu Arıtma ve Kanalizasyon tesisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları ile yapıldı.

CHP’li Belediyelerin beceriksizliği ve yetersizliği gün gibi aşikardır.

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde; hizmet nasıl yapılır, yatırım nasıl yapılır, nasıl çalışılır görüyorsunuz''dedi.