“ONLAR VARSIN YALAN VE İFTİRA DOLU SİYASETLERİNE DEVAM ETSİNLER”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, son 20 yılda 37,5 milyar dolarlık yatırımla, havalimanları, limanlar ve bin 250 kilometre otoyol altyapısının Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle tamamlandığını belirttti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, son 20 yılda 37,5 milyar dolarlık yatırımla, havalimanları, limanlar ve bin 250 kilometre otoyol altyapısının Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle tamamlandığını belirterek, “İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’nü 29 Nisan-4 Mayıs tarihlerinde, yani sadece 1 haftada 290 bin araç kullandı. Yani, garanti karşılama oranı yüzde 120’nin üzerine çıktı. Otoyolun kalanı içinde yine araç garantilerinin en az yüzde 100’ü karşılandı. Bu fizibiliteleri biz 3-5 yıllık yapmıyoruz. Aynı planlamanın Çanakkale Köprüsü’nde de gerçekleşeceğine hep birlikte şahit olacağız. Memlekete çivi çakmayan, çivi çakılmasını da engellemek için çırpınan birileri gibi boş laflarla yürümüyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TÜGVA İstanbul Lise Başkanları Kampı Programı’nda yaptığı konuşmada, “Tarihin sırtımıza yüklediği büyük sorumluluk bilinciyle Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. Yıl dönümü olan 2023 için emsalsiz hedefler koyduk. Bunları gerçekleştirmekle yetinmedik, 2035 ve 2053 yılına kadar planlamalarımızı yaptık. Bu hedefleri belirlerken iki şeye çok güvendik. Birincisi milletimizin binlerce yıllık tarihinden gelen engin ferasetine, irfanına. İkincisi ise siz gençlerimize. Asımın nesli olan, Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ın, çağ kapatıp çağ açan Fatih’in, cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın ruhunu taşıyan siz gençlerimize. Sizlerin dinamizmine, çalışkanlığına güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN MİLYONLARCA GENCİNİN ENERJİSİNE, BİRİKİMİNE, HAYALİNE İHTİYACI VAR
Gençlere iyi bir eğitim ve öğretimle birlikte gönül dünyalarını dolduracak manevi bir iklim de sunulması gerektiğini vurgulayan Karaismailoğlu, gönül dünyası ihmal edilmiş bir gençliğin eğitim ve öğretim sürecinin sadece maddi bilgilerle sınırlı kalacağını söyledi. “O nedenle, toplumların hedeflerine ulaşabilmeleri için bu iki hususun birlikte inşa edilmesi şart” diyen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu nokta da dünya üzerinde iyi ve güzele dair ne varsa savunan, her daim hakkın ve adaletin tarafında olacak bir nesil yetiştirme amacıyla faaliyetlerini yürüten Türkiye Gençlik Vakfı, büyük önem taşıyor. Gençlerimizi toplumun önemli meseleleri ve çözüm bekleyen sorunlarımız üzerine yöneltmiş, Gençlerin eğitim-öğretimden iş hayatına, spordan aileye kadar tüm meseleleriyle ilgilenerek kısa sürede büyük mesafeler kat etti. Türkiye’nin milyonlarca gencinin her birinin enerjisine, birikimine, hayaline ihtiyacı var. Sizler istikamet üzeri olacaksınız ki; Türkiye doğru yola gidebilsin, hedeflerine ulaşabilsin. Evet, omuzlarınızda ağır bir yük var. Ancak bugün için her biriniz bir fidan olsanız da unutmayın ki yarının koca çınarları olacaksınız. Bütün mesele, zamanınızı iyi değerlendirmenize bağlı. Bugünden kendinizi öyle yetiştirmelisiniz ki Üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi; ‘Zifiri karanlıkta, ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin gençlik’ olabilmelisiniz. Bunu da ancak her yaşta okumakla, araştırmakla, sorgulamakla ve çalışmakla başarabilirsiniz. Ülkemizde, bölgemizde ve tüm dünyada olan biteni medeniyetimiz ve milletimiz perspektifinden yorumlayarak yarınları planlamak gerekiyor. Bu noktada yapmanız gereken ilk şey; tarihinizi en iyi şekilde bilmektir. Tarihi bilmek, kendimizi, benliğimizi, kültürümüzü, değerlerimizi bilmek, tanımak ve tatbik etmek demektir. Tarihi bildiğimiz oranda dünyayı tanır, tüm gelişmeleri yakından takip eder ve geçmişte yaşanan olaylardan tecrübeler çıkararak geleceği planlarsınız.”
KÜRESEL HESAPLARI OLANLAR, TERÖR ÖRGÜTLERİ TAŞERONLUĞUYLA HAKİMİYET KURMAK İSTİYOR
Dünyanın çok büyük bir değişimin içinde olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, salgınların ve savaşların yol açtığı olağanüstü dönemlerden geçildiğini söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Dünyada ve bölgemizde önemli gelişmeler yaşanıyor. Yakın coğrafyamızda akan kanın sınırı maalesef yok. Küresel ticaret savaşları her geçen gün artıyor. Uluslararası kurallar emperyal güçler ekseninde yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Küresel hesapları olanlar, terör örgütleri taşeronluğuyla ülkemiz üzerinde hakimiyet kurmak istiyor. Tüm bunlara karşı ise Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bir yandan küresel oyunlarla mücadele ediyor, diğer yandan daha fazla üretmenin, bütünsel kalkınmanın mücadelesini veriyoruz. Soru şu; Türkiye yeni dünyada eskisi gibi emir alan mı olacak, bağımsızlığına sahip çıkarak dik duruşundan ödün vermeyen mi olacak? Biz, Türkiye’nin eskisinden daha güçlü, sözü geçen, gençliğine iş sağlayan olması için var gücümüzle çalışıyoruz, projeler üretiyoruz. Gayemiz; ülkemizin istiklal ve istikbali, milletimizin refahı, bölgemizin huzur ve istikrarıdır. Ekonomik sistem yeniden şekilleniyor. Bunun yanında uluslararası güç dengeleri de değişiyor. Özellikle yakın çevremizde Irak’ta, Suriye’de, şu anda Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşlar kartların yeniden karıldığının en büyük kanıtları. İşte bu değişim rüzgarının kuvvetlice esmeye başladığı bu süreçte, uluslararası kurallar da değişiyor, ülkelerin önem sıralaması da değişiyor” diye konuştu.
SON 20 YILDA TÜRKİYE’DE ADETA BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK
Bu değişim sürecinde; dünyanın yeni kurallarını anlayan ve kendisini bu yeni sisteme uygun şekilde uyarlayan, bilgi üreten ve bunu üretime geçiren ülkelerin yeni dünyanın merkezinde yer alacağını belirten Karaismailoğlu, bunları başaramayanların ise kaybedeceğini kaydetti. Karaismailoğlu, “Yerli sanayiniz olmazsa, kendi araç ve gereçlerinizi üretmezseniz, kendi iletişim altyapınızı kendiniz kuramazsınız, kendi motorunuzu üretmezseniz, kendi savunma sanayiniz olmazsa küresel oyuncu da olamazsınız. Son 20 yılda Türkiye’de adeta bir devrim gerçekleştirdik. Bugün Türkiye, yerli gözlem uydularını üretiyor, yerli haberleşme uydularını yapıyor. Yerli demiryolu endüstrisini büyütüyor, kendi elektrikli trenini, motorlarını üretiyor. Kendi 4.5 G baz istasyonlarını kuruyor. 5G altyapısını oluşturuyor. Kendi tersanelerinde ürettiği savaş gemilerini denize indiriyor. Elbette bu başarıları burada bırakmayacağız. Yerli sanayimizi geliştirerek ithal ettiğimiz sanayi ürünlerinin miktarını düşüreceğiz, ürettiğimiz milli ürünlerle dünya çapında küresel bir üretici ve ihracat ülkesi olacağız” değerlendirmesinde bulundu.
HEDEFLERE ULAŞMA NOKTASINDA ULAŞIM VE İLETİŞİM YATIRIMLARI KİLİT ROL OYNUYOR
Bu hedeflere ulaşma noktasında da ulaşım ve iletişim yatırımlarının kilit rol oynadığını aktaran Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ulaşım, lojistik ve iletişim sektörü, günümüzde gittikçe daha küresel hale gelen ve birbiriyle bütünleşen dünya ekonomisinin ve uluslararası ticaretin temel yapı taşlarıdır. Bu noktada, üç kıtanın kesişimindeki ülkemiz, dünya ekonomik merkezleri ile ham madde kaynakları arasındaki güzergah üzerinde bir kavşak konumundadır. 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayri Safi Milli Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir coğrafyanın tam ortasındayız. Bu konumun sunduğu potansiyelden en üst seviyede ekonomik, siyasi ve kültürel kazanç sağlamak gerekiyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak 2003 yılından bu yana uluslararası ulaşım koridorlarını sürekli geliştiren bir ulaşım politikası izledik ve yatırımlarımızı bu doğrultuda gerçekleştirdik. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına yaklaşık 1 trilyon 337 milyar Lira yatırım yaptık. 2003 yılındaki bölünmüş yol uzunluğumuzu 6 bin 101 kilometreden 28 bin 647 kilometreye çıkardık. 2003 yılına kadar 150 yıl boyunca el değmeyen demiryollarımızın tamamını yeniledik. 2003 yılında 10 bin 959 kilometre olan demiryolu hat uzunluğunu 13 bin 22 kilometreye çıkardık. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu hattını açarak, Marmaray’ı açarak Asya’dan Avrupa’ya kesintisiz demiryolu bağlantısı sağladık. Havayolunu halkın yolu yaptık. 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, 57 noktaya gerçekleştirmeye başladık. 14 Mayıs’ta açılışını gerçekleştireceğimiz Rize-Artvin Havalimanı ile bu sayıyı 58’e çıkarıyoruz. Tersane sayımızı 37’den 84’e, liman sayımızı da 149’dan 217’ye yükselttik. ‘Uzayda izi olmayanın, dünyada gücü olmaz’ gerçeğiyle hareket ettik. 2021 yılının başında Türksat 5A’yı yörüngesine fırlatarak hizmete almışken yine aynı yıl bitmeden Türksat 5B’yi de yörüngesine fırlattık. Türkiye’nin aktif haberleşme uydu sayısını 5’e çıkardık. 2003 yılında 20 bin olan genişbant abone sayımız bugün 88 milyona ulaştı. Mobil abone sayısı 87 milyonu aşmış olup abonelerin yüzde 93’ünden fazlası 4.5G hizmetini kullanmaya başladı.”
“2053 ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK ANA PLANI” BİR YOL GÖSTERİCİ OLACAK
Türkiye’yi baştan başa kuşatan ulaştırma ve haberleşme projeleriyle sadece Türkiye’nin bölgenin değil, dünyanın en önemli ticari koridorlarında söz sahibi bir ülke haline geldiğini belirten Karaismailoğlu, “Lojistik süper güce dönüşmek üzere yaptığımız dev ölçekli yatırımlarımız, ekonomimize, ihracatımıza, turizmimize de omuz vererek, ülkemizin âli menfaatlerine en iyi şekilde katkı veriyor. Diğer yandan yaptığımız her yol, her köprü, her tünel, her havalimanı, her liman inşa edildikleri noktada halkımıza iş oluyor, aş oluyor, bereket getiriyor. Biz, Türkiye’mizin sadece bugününü değil, önümüzdeki 10, 20, 50 yıllık geleceğini düşünerek plan ve çalışmalar yürütüyoruz. “Büyük ve Güçlü Türkiye” yolunda, kıtalararası kesintisiz ulaşım altyapısının tesis edilerek ülkemizin; üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme stratejisinin hayata geçmesi için hazırladığımız ‘2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’ bir yol gösterici olacak. Ülkemizin merkezinde bulunduğu, yükselen Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için büyük global fırsatlar barındırıyor. Küresel ticaretteki artış rakamlarına baktığımızda, Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme alanındaki ihtiyaçları için ne kadar isabetli adımlar atıldığı görülüyor. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen tüm dünyadaki ticaret hacminin, 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ulaşması bekleniyor. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre; bugün dünya nüfusunun yüzde 50’si kentlerde yaşıyor. 2050’de bu oran yüzde 70’e yükselecek. Bu da dünya ekonomisinin yüzde 90’ından fazlasının kentsel alanlarda üretileceğini söylemektedir. Bunun bir başka sonucu da dünyada ulaşıma yönelik talebin 2050 yılında iki katına çıkacak olması. Bu talebi ve ihtiyacı karşılamak için tüm ülkelerin ulaştırma ve altyapı yatırımlarına hız vermesi gerekiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin 2 trilyon dolar, Çin’in 559 milyar dolarlık altyapı yatırımlarını planladıkları biliniyor. Bizde; 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 sektörde yapılan yatırımların toplamı 172 milyar dolara aştı. Bu yatırımlarla; 18 milyon insanımıza istihdam sağladık. Yatırımlarımızın her 9,5 milyar dolar, 1 milyon vatandaşımıza yeni iş imkanı sağladı. Milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk” ifadelerini kullandı.
KESİNTİSİZ TRAFİK AKIŞIYLA, SEYAHAT SÜRESİNDE YILLIK 7,3 MİLYAR SAATLİK TASARRUF
Ekonominin üretim gücünü desteklenin temel öncelikler arasında yer aldığını dile getiren Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, 2003-2021 yılları arasında gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde Türkiye’nin, 1 trilyon 42 milyar doların üzerinde ürettiğini aktardı. Yarının stratejisine hazırlanırken odak noktamız olan insan, veri ve yük hareketliliği, Lojistik-Mobilite-Dijitalleşme ekseninde, yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamaları ile ele alınacaktır” diyen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu;
“Akıllı otoyollarının inşası bu uygulamalardan biridir. 5G çalışmalarımız bu uygulamalardan biridir. Öncelikle güncel sosyo-demografik, arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verileri toplayarak, ihtiyacı analiz ettik. Ardından ihtiyaca uygun olan, sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gidişatını ve tabii ki ulaştırma ile haberleşme alanındaki trendleri de dikkate alarak bir modelleme yaptık ve sonuçlandırdık. Yük ve yolcu taşımacılığından emisyon salınımını azaltma hedefli çevreci, akıllı ulaşım sistemlerinin öne çıktığı dijital, ithalat ve ihracat odağında yük taşımacılığının dikkate alındığı, ihracat ve hareketlilik odaklı senaryolar oluşturduk. Her senaryonun en iyi yönlerini hesaplayarak oluşturduğumuz sürdürülebilir senaryo ise önümüzdeki dönemin yatırımlarını şekillendirdi. Peki, bunca projeyi neden yapıyoruz? Neden geleceği şimdiden tasarlıyoruz? Çünkü; ulaştırma projeleri birer akarsu gibi gittikleri yerlere hareket getirir, canlılık katar, bereketi artırır. Sonucu; üretimdir, istihdamdır, turizmdir, tarımdır ve bunların canlanmasıdır. Bir yere ne kadar hızlı, ne kadar güvenli ulaşabilirseniz, o bölgenin kalkınmasına da fazlasıyla etki ediyorsunuz. Onun için biz projeleri bitirdikten sonra etki durumlarını izliyoruz. Yapılan yatırımların milli gelire katkıları 10 kat daha fazla. Tabii bir de sağladıkları tasarruflar var; sadece yollarımızın işletme performansını artıran kesintisiz trafik akışıyla, seyahat süresinde yıllık 7,3 milyar saat tasarruf elde ediyoruz. Seyahat süresindeki kısalmalar sayesinde zaman, akaryakıt, bakım ve çevre tasarruflarından yıllık toplam 85 milyar TL tasarruf sağlıyoruz. Yine bu yatırımlar sayesinde egsoz emisyon salınımını da 5 milyon ton azalttık. Ancak, en önemlisi yatırımlarımız sayesinde yol güvenliği arttı, ölümlü trafik kazaları yüzde 80 azaldı buna bağlı olarak da yılda 11 bin kişi hayatta kaldı. Canın bir bedeli olmaz elbette ama yaklaşık 11 bin kişinin canını kurtarmak dahi bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu bizlere gösteriyor.”
KÖİ PROJELERİ SAYESİNDE MİLLİ GELİRE 91 MİLYAR DOLAR ETKİ SAĞLADIK
Son 20 yılda 37,5 milyar dolarlık yatırımla, havalimanları, limanlar ve bin 250 kilometre otoyol altyapısını Kamu Özel İşbirliği yöntemiyle tamamlandığını aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, KÖİ projeleri sayesinde milli gelire 91 milyar dolar, üretime 193 milyar dolar, istihdama yıllık 156 bin kişi ile çok güçlü bir ekonomik etki sağladığına işaret etti. Karaismailoğlu, “Hani bazıları diyor ya YİD projeleri faydasız, bu projeler başlı başına hata diye. Onlar varsın yalan ve iftira dolu siyasetlerine devam etsinler. Bizler hizmet, eser üretmeye devam edeceğiz. Ekonomik faydaların hepsi, KÖİ ve YİD modelleri sayesinde ülkemizde kalıyor, vatandaşımızın cebinde kalıyor. Bu sayede Türkiye, 100 yılda kat edeceği mesafeye 20 yılda erişebiliyor, dünyayı yakalıyor. Ancak aldıkları pozisyonun bile hakkını veremeyenlerin alıştığı, görmek istediği Türkiye; çöp, çukur ve çamura boğulan, dış politikasında Batı’nın emrine amade olan bir Türkiye’ydi. Bugün yerli ve milli üretim gücüyle, ekonomik bağımsızlığını kazanan Yeni Türkiye’nin geleceği, siz gençlerimiz sayesinde çok daha parlak, önümüz aydınlıktır” dedi.
MEMLEKETE ÇİVİ ÇAKILMASINI ENGELLEMEK İÇİN ÇIRPINAN BİRİLERİ GİBİ BOŞ LAFLARLA YÜRÜMÜYORUZ
Her yatırıma itiraz eden zihniyetin, İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’ne de İstanbul Havalimanı’na da itiraz ettiğini anımsatan Karaismailoğlu, “İstanbul-İzmir Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü’nü 29 Nisan-4 Mayıs tarihlerinde, yani sadece 1 haftada 290 bin araç kullandı. Yani, garanti karşılama oranı yüzde 120’nin üzerine çıktı. Otoyolun kalanı içinde yine araç garantilerinin en az yüzde 100’ü karşılandı. Proje açıldığı ilk yıl garanti karşılama oranı yüzde 20 idi. Bugün yüzde 80’lere yaklaştı. Pandemi olmasaydı geçen yıldan garanti karşılama oranını sağlayacaktı. Bu fizibiliteleri biz 3-5 yıllık yapmıyoruz. Yıllara göre nasıl artacağını ne zaman başa baş noktaya geleceğini, sonrasında ne zaman devletin kasasına ilave gelir getireceğini hepsini hesaplıyor, biliyor ve adımlarımızı atıyoruz. Aynı planlamanın Çanakkale Köprüsü’nde de gerçekleşeceğine hep birlikte şahit olacağız. Memlekete çivi çakmayan, çivi çakılmasını da engellemek için çırpınan birileri gibi boş laflarla yürümüyoruz. Değeri sıfır olan bir alan, devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan 10 milyar euro yatırım yapılarak, bugün devlet aklı ile 22 milyar avronun üzerinde bir gelir kapısına dönüştürülen, Türkiye’nin yüz akı İstanbul Havalimanı’nda yine sadece bayram tatilinde 4 bin 729 uçuş gerçekleştirildi. Bu rakamın bin 331’i iç hat olarak gerçekleşti. Toplamda 670 bin yolcudan bahsediyoruz. 2022’nin ilk dört ayında Türkiye genelinde havalimanlarını kullanan yolcu sayısı ise 41 milyonu geçti. Bayramda 3 milyon kişi hava yolunu tercih etti. Boşuna söylemiyoruz ‘hava yolunu, halkın yolu yaptık. ‘Projelerimize düşmanlık yapan muhalefet istiyor ki milletimiz, bayramlarda, güvenli ve konforlu seyahat etmesin” diye konuştu.
GÜNÜBİRLİK TARTIŞMALAR YERİNE, TÜRKİYE’Yİ GELECEĞE TAŞIYACAK MEGA PROJELERE ODAKLANIYORUZ
Günübirlik tartışmalar yerine, Türkiye’yi geleceğe taşıyacak mega projelere odaklandıklarını aktaran Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Milletimizin geleceği için çalışıyoruz. Milletimize en iyisini sunmaya, sadece bugünü değil, geleceği aydınlatacak eserleri bir bir hayata geçirmek için çalışıyoruz. Sadece son 1,5 ayda ülkemize kazandırdığımız yatırımları sizlere hatırlatmak istiyorum; Türk mühendisliğinin gurur projelerinden olan, dünyanın en uzun asma köprüsü, 1915 Çanakkale Köprüsü’nü 4 yıl gibi kısa bir zamanda hızla tamamladık; milletimizin hizmetine sunduk. Hemen peşinden, Tokat’ı, Havalimanı ile buluşturduk. Ülkemizin havalimanı sayısını 57’ye yükselttik. Ondan 1 hafta sonra, 16 ilin geçiş güzergahına hizmet veren Malatya Çevre Yolu’nu açtık; transit yolu şehir dışına taşıdık. Sonraki hafta Antalya’da Phaselis Tüneli’yle Antalya-Kemer arasını 4 kilometre kısalttık. Güvenli ve konforlu bir yolculuk imkanını vatandaşlarımıza sunduk. Bayram öncesindeki hafta, Kırklareli’de Pınarhisar ve Çakıllı çevre yollarının açılışını yaptık. Türkiye’mizin 2’inci, dünyanın ise 5’inci deniz dolgusu havalimanı olan Rize-Artvin havalimanını önce milletimizin, sonra da Karadeniz’in ve dünyanın hizmetine sunmamıza ise sayılı günler kaldı. 14 Mayıs’ta Rize-Artvin havalimanını Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açacağız” ifadelerini kullandı.
198 MİLYAR DOLAR YENİ YATIRIM YAPACAĞIZ
“Ülkemizi geçtiğimiz 20 yılda kurduğumuz bu eser ve hizmet altyapısının üzerinde hedeflerine ulaştırmakta kararlıyız” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye’nin 2035 ve 2053 yılına kadar olan yatırımlarını planladıklarını ve hedefleri belirlediklerini söyledi. 5'er yıllık planlamalarla demiryolu, karayolu, denizyolu, havayolu ve haberleşme için 198 milyar dolar yeni yatırım yapılacağını dile getiren Karaismailoğlu, “2053 yılına kadar; otoyol uzunluğumuz 8 bin 325 kilometreye yükselecek. Demiryolu ağımız 13 bin 22 kilometreden 28 bin 590 kilometreye çıkacak. Yüksek Hızlı Tren ve Hızlı Tren bağlantısına sahip olan il sayımız 8’den 52’ye yükselecek. Liman tesisi sayımız 217’den 255’e çıkacak. Havalimanı sayımız 57’den 61’e yükselecek. Bu yatırımlar ile sektörün milli gelirimize katkısı 2053'e kadar 1 trilyon doları geçerek yatırım bedelinin 5 katından fazlasını ülkemize kazandıracaktır. Ulaştırma ve haberleşme sektörlerinin 2053 yılında üretime katkısı ise 2 trilyon dolar ile yatırım bedelinin yaklaşık 10 katına çıkacaktır. Amacımız süreç sonunda ülkemizin dünyanın gelişmekte olan değil gelişmiş ülkeleri arasındaki seçkin yerini alması. Akif ne demi; iz bırakanlarla senin aranda basit bir fark var sadece. Onlar ömür boyu gayret ediyorlar; ‘sen ömür boyu hayret ediyorsun.’ Geleceği parlak bir Türkiye için hayret etmedik, gayret ettik. Geleceği olmayanın umudu da olmaz. Sizler ile Türkiye son 20 yılda yakaladığı başarıları önümüzdeki dönemlerde artırarak devam edecek. Sizlerin hayalleri ülkemizin geleceğini aydınlatan birer kor ateş olacak. Çıktığınız yolda sizin aydınlık ufkunuzu kimsenin karartmasına müsaade etmeyin” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.