Bazen kendini bulmanın yolu, bir süreliğine kaybolmaktan geçer. Bu, kaçmak değil; yalnızca kendine alan açmak, nefes almak demektir.
Tıpkı bu sabah Balık burcunda gerçekleşecek ay tutulması gibi…
Bu tutulma, adeta doğum öncesi bir inzivayı andırır. Herkes, bilinçaltının derinlerine doğru bir yolculuğa çıkacak diyor tutulma.
Güneş ve Merkür’ün Başak burcunda bulunması ise, içimizdeki yaraları şifalandırma isteğini uyandıracak. Yepyeni bir “ben” inşa etmek için duygusal bir sancıdan geçmek gerekebilir.
Kolay mı bir insan yaratmak, ona hayat vermek? Annelik, bu yüzden kutsal değil midir?
Şimdi, bu doğumun sancısı ise hayatımızda neleri dönüştürmeye ne kadar açık olduğumuzla ilgili. Sancılı mı, yoksa kolay mı bir doğuş istiyorsun? Bu süreçte sorumluluğunu alabilir misin? Kendine sonsuza dek sahip çıkacağına söz verebilir misin?
“İnsan kaç kere doğar?
Yapman gereken, seni güvende hissettiren konforlu alanından çıkmak ve eski hayrına olmayan bağları kesmek. Tıpkı doğduğunda annenle bağının kesilmesi gibi.
İlk ağlamanın sebebi neydi?
Annenle arandaki bağı kaybettiğini sandın, yalnız kaldığını düşündün ve korkuyla tanıştın.
Bu yüzden insanlar öfkeye, acıya daha aşina olur; bilinmeyenden korkar ve değişime direnir.
Ama artık bu eski bağları kesmenin zamanı geldi. Her kopan bağ, bir kayıp değildir; yalnızlık hiç değildir. Hatırla, annenin kollarında hissettiğin o güveni. O güven hala sende; yaşam enerjin, cesaretin, korkusuzluğun hala var. Artık geçmişle bağını kes ve yeniden doğmaya izin ver.
Ay tutulması, bu yeniden doğuşa ışık tutacak. Geçmişin üzerindeki sisler kalkıyor, puslu bulutlar aydınlanıyor. Geçmişin tozlu sayfaları son bir kez açılıyor ve ilahi adaletle hesaplar kapanıyor. Alma-verme dengesi tamamlanıyor.
Buna, ilahi adaletin tecelli zamanı diyoruz.
Geçmişin gölgeleri dağılır, ilahi adalet her şeyi yerli yerine koyar.
Hayrımıza olsun.
Sevgi ve ışıkla
KOÇ VE YÜKSELEN KOÇ: Geçmişten bugüne omuzunda taşıdığın, ‘‘acı’’ olarak nitelendirdiğin- tecrübe- lerinden özgürleşmen gerektiğini vurguluyor bu tutulma.
İçinde bastırdığın hangi duygular, gerçek seni yaşamana engel oluyorsa bunlarla yüzleşme zamanı.
Saklamak yerine bırakmayı tercih edersen; kendin olmayı deneyimlemeye başlayacaksın, çakma kimliğinden kurtulacaksın diyor sana tutulma.
Yarattığın illüzyonu değil, öz-ünü çağır kendine ve artık yaşamaya başla. Sınavlarını verdin.
Artık an-ı ve gerçeğini yaşamaya başla.
Şans seninle olacak.
BOĞA VE YÜKSELEN BOĞA: Kendini karşına alıp; sohbet etmeyi, kalbinin sesini dinlemeyi hiç denedin mi?
Kendinle sosyalleşmenin hatta arkadaş olmanın nasıl bir his olduğunu biliyor musun?
Şimdi derin bir nefes al ve özünü hisset.
Hayatın cevaplarını dışarıda ya da sosyal çevrenin öğretilerinde aramayı bırakmalısın.
Sorularının cevapları dışarıda değil, kalbinde.
Bu tutulma sana özüne dön ve eksikliğini hissettiğin şeyi artık tamamlamaya başla diyor.
Yürüdüğün yoldaki ışığın,
kendi iç bilgeliğinden gelecek.
İKİZLER VE YÜKSELEN İKİZLER: Bir yol düşün ve o yol zirven olsun.
Kendine yüklediğin sorumluluklardan,
sana ait olmayan yüklerden, tutunduğun zorluklarından, kısıtlamalardan, kendine yapıştırdığın etiketlerden özgürleşmiş bir yol olsun.
Hayatındaki rolünü değiştirmenin nasıl bir his olduğunu deneyimlemek istemisin?
O zaman çık yola.
Zihninin sorgulamasına, olumsuz da olsa konfor alanında tutuma dürtüsüne kapılma.
Yol sana içsel farkındalığını, bu farkındalık mutluluğu getirecek. İzin ver.
YENGEÇ VE YÜKSELEN YENGEÇ: Hayatın karmaşık olduğu anlar olabilir, oluyor da.
Önemli olan kendini kaybolmuş hissettiğinde,
içsel pusulanı bulabilmen. Önce neyi arzuladığını ve seni neyin mutlu ettiğini anlamaya çalış diyor sana tutulma. Pusulanı kendine çevir diyor.
Şimdi, hangi yöne gitmek istediğine karar ver. Geçmişteki korkuları bir kenara bırakıp, gelecekteki hedeflerine odaklan. Ne istediğini bilmek ve bu yönde cesur adımlar atmak için gökyüzü destekliyor seni.
Hayat, keşfedilecek bir yolculuktur. Kendine inan ve her gün küçük değişikliklerle ilerle.
Geleceğin, bugünkü cesaretinle şekillenecek.
Hayat, keşfedilecek bir yolculuktur. Kendine inan ve her gün küçük değişikliklerle ilerle. Geleceğin, bugünkü cesaretinle şekillenecek.
ASLAN VE YÜKSELEN ASLAN: Dönüşüm, kendine tamamen dürüst olduğunda başlar. Her duygunu kucaklayıp, krizlerin içinden geçmeyi deneyimlediğinde başlar...
Yaşadığın kaosların, yeni bir düzen getireceğini düşündüğünde gerçek dönüşümü deneyimleyebilirsin.
Diyor sana bu tutulma.
Kendini tümüyle kabul edersen, tutkuyu ve aşkı en derin haliyle yaşama fırsatını bulursun.
Korkuların ve endişelerin seni yönetmesine izin verme; onları koruyucu birer araç olarak düşün.
Bu yaklaşım, alma-verme dengesini de düzenleyecektir.
Tutulma mesajı; varlığını sarıp sarmala
ve zamanı kucakla.
BAŞAK VE YÜKSELEN BAŞAK: Kendini yıpratmadan; sevmeyi, sevilmeyi ve buna layık olduğunu öğrenmelisin. Hayat, akışına bıraktığında akar ve işte o zaman güzelliklere odaklanabilirsin.
İçindeki gerçek özü keşfedersin böylelikle.
Başkalarının hayatlarını mükemmelleştirmek için gereğinden fazla çaba harcaman inan bana yalnızca alma-verme dengeni bozuyor. Yarardan öte zarara hizmet ediyor.
Dünya sevdiklerinle güzel, evet. Ama kendin için de bir alan yaratmayı artık ihmal etme diyor sana tutulma.
Sevgi ve sevilme duygusunu dışarıdan ya da başkalarından beklemek yerine, önce kendini sevmeyi seçmelisin.
Kendinle ilişkinde hiç gerçekten tanıştın mı? Şimdi bir kez daha aynaya bak ve içindeki seni gör. Bu, sana yeni bir özgüven ve derin bir farkındalık kazandıracak.
TERAZİ VE YÜKSELEN TERAZİ: Yorum yapmadan, tanım koymadan, iyileştirmeye çalışmadan ve deneyimlere gereğinden fazla takılmadan; olanı, olduğu gibi görmeyi seçmelisin.
İş yükünü ve adalet duygunu mükemmelleştirme çabasını bir kenara bırakıp, her şeyi olduğu gibi kabul etseydin nasıl olurdu?
Başkalarını düşünmektense, kendi adaletini de gözetip sadece olanla kalmayı seçseydin, hayatın nasıl değişirdi? Belki de her şey daha berrak ve akıcı olurdu.
Şimdi derin bir nefes al, özüne dön ve hayatının merkezinde dengeni bul.
AKREP VE YÜKSELEN AKREP: Belki de yapman gereken tek şey; bir anlığına yavaşlamak ve durmayı öğrenmektir.
Hizalanmalısın; yaşadığın her anı hissetmelisin çünkü hissettiğin her an, içindeki çocuğa yeni bir nefes verebilir. Kendinle bütünleş, kendini ve içindeki çocuğu kucakla. Kendine şefkatle, aşkla sarılmayı ihmal etme.
İşte o an, hiç beklemediğin bir zamanda,
Güneşi ve aşkı kucağında buluverirsin.
Şimdi hem kendin hem de seni sıkıştıran her şey için derin bir nefes al. Seni kısıtlayan, öfkelendiren her şeyi nefesinle dışarı bırakma zamanı.
YAY VE YÜKSELEN YAY:
Doğdun, nefes aldın ve kim olduğunu kulağına fısıldadılar.
Evlat, kardeş, torun oldun; ailenin bir parçası oldun.
Akıllı, uslu, çalışkan ve sorumluluk sahibi olman öğretildi.
Her an ailenin gururu olman istendi. Ancak bu süreçte kalıplar ve sınırlar seni kısıtladı, özgürlüğün daraldı.
Yapmadığın şeyler tembellik ve yaramazlıkla yargılandı.
Sana ait olanların üzerine, sana ait olmayan sorumluluklar yüklendi ve sana ait olmayan inançlarla yaşamak zorunda kaldın.
Şimdi asıl sorumluluğun; sen(in) olduğunu sandığın bağımlılıklardan kurtulmak. Seni kontrol eden düşünceleri, inançları ve alışkanlıkları bırakma zamanı geldi. Bu özgürlüğe ulaşmanın yolu, duygularını serbest bırakmaktan geçiyor. Özünün üstünü kapatan bu kazanılmış kalıplardan ve farkındalıklardan arınmanın, dönüşümün ve yeniden doğuşun nasıl bir his olduğunu keşfetmeye hazır mısın?
OĞLAK VE YÜKSELEN OĞLAK: Zihnin sürekli konuşuyor ve susmuyor...
Eğer düşüncelerin seni yönetiyorsa ve bu seni yorgun düşürüyorsa; geçmişte ve gelecekte kayboluyorsun demektir. Geçmiş bitti, gelecek henüz gelmedi; yaşam anların birikiminden ibaret ve sen an-da değilsen, gerçekten yaşıyor musun?
Tutulma sende hem bedenen hem de ruhen ‘‘taşınma’’ duygusunu da tetikleyecek. İçinden bir şey git diyecek, o gitmek istediğin yerlere git. Deneyimle...
İç sesini dinlemelisin bu süreçte.
Her şey sistemden ibaret değil; hayat bazen akışa izin de vermek demektir. Hayat bazen tutunarak, direnerek değil, bıraktığında akar.
KOVA VE YÜKSELEN KOVA: Şimdi tüm sorumluluklarını bir kenara bırak ve derin bir nefes al. İçine dön ve kendine bakmaktan korkma. Tam şu an ihtiyacın olan şey nedir? Kalbine dön ve cevaplarını görmeyi seç. Yapman gerekenlere ve zorundalıklarına bir göz at. Gerçekten ihtiyacın olan şeyler bunlar mı?
Geçmişte misin, gelecekte misin, yoksa gerçekten kendinde misin? Kendine gelmene izin verir misin? Hayatın boyunca konforlu ve keyifli olmak hayalin değil miydi?
Peki, bu konforlu ve güvende yaşamanın mevcutta hayatında da olabileceğinin farkında mısın?
Güvenli alan senin öz değerindir, bunu unutma.
Kendi değerini garantilemek için sorumluluk almanı gerektirecek bir durum yok.
BALIK VE YÜKSELEN BALIK: Kendi algına bakıp kendi doğrularını görüyorsun ve bu doğrular sana sait değil aslında; sosyal hayatından öğrendiklerin ya da başkasının deneyimleri. Kızgın bakarsan kızgın görüyor, hayal kırıklığıyla bakarsan hayal kırklığı görüyorsun ve sevgiyi görmek istersen sevgiyi görüyorsun.
Işığı görmek istediğin zaman, karanlığın en derinindeki ışığı görebiliyorsun. İçinde ne varsa sosyal hayatını öyle algılıyorsun. Peki senin içinde ne var? Kalbinin en derinlikleri nelerle dolu? Senin gözlerin şüpheyle mi, sevgiyle mi bakıyor?
Sen nasıl bakarsan, çevrene öyle görüneceksin.
ASTROLOG
Işıl Yıkılmaz