Karya'nın önemli liman kentleri Keramus ve Halikarnassos arasında stratejik bir noktada bulunan bu erken Bizans dönemi yerleşimi, arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandırıyor.
Kazı çalışmaları, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, Orta Çağ Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Hatice Özyurt Özcan öncülüğünde yürütülüyor. Şu anda sahada 22 işçi ve 4 arkeologla çalışmalar aralıksız devam ediyor. 2019 yılında başlayan kazılarda, bugüne kadar üç kilise, bir vaftizhane, iki hamam, konutlar, kamu yapıları, ticaret merkezleri, liman yapıları ve anıtsal mezarlar ortaya çıkarıldı.
Doç. Dr. Hatice Özyurt Özcan, yaptığı açıklamada, “Burası erken Hristiyanlık dönemine ait, geç antik çağ olarak adlandırılan bir yerleşim alanı. Sahil, tamamen erken Hristiyanlık dönemi yapılarıyla donatılmış durumda. Kentin daha erken dönemine, arkaik döneme kadar uzanan geçmişi ise Akropol alanında bulunuyor. Bu alanda 2019 yılında çalışmalara başlandı ve beş yıldır devam ediliyor. Bu süre zarfında birçok yapı açığa çıkarıldı. Çalışmalara başlandığında ilk beş yıllık bir program oluşturuldu. Programın amacı, sahili bütünüyle görünür hale getirmekti, çünkü yoğun bir bitki örtüsü vardı ve yapıların birçoğu toprak altındaydı, tanımlanamaz durumdaydı. 1800'lerde alana gelen seyyahlar burayı küçük bir balıkçı köyü olarak tanımlamışlardı, çünkü birçok yapı görünür değildi. Ancak 2019'dan önceki araştırmalardan, buranın önemli bir bazilikası ve kilisesi bulunduğu için bir piskoposluk merkezi olduğu biliniyordu. Anastapolis'in de piskoposluk listelerinde adı geçen kentlerden biri olduğu biliniyor. Bu sebeple, parselde yer alan alanda kazı çalışmalarına 2020 yılında başlandı. Geçen yıl kamulaştırılması tamamlandı ve şu anda tüm sahile neredeyse hakim durumda” ifadelerini kullandı.
2024 yılı itibarıyla, özellikle kentin dini merkezi ve batı kesiminde yer alan ticaret yapıları üzerinde yoğunlaşan kazılar, antik kentin büyük bir kısmını gün yüzüne çıkarma hedefiyle ilerliyor. Geleceğe Miras Projesi kapsamında yapılan bu çalışmalar, aynı zamanda bölgedeki hamam mozaikleri ve vaftizhanede bulunan duvar resimlerinin konservasyonu ve korunmasını da kapsıyor.
Kissebükü Antik Kenti, Karya bölgesindeki diğer Bizans yerleşimlerinden farklı olarak, doğrudan Bizans dönemine ait planlarla inşa edildiği biliniyor. Bu özelliği, kentin arkeolojik ve tarihi değerini daha da artırıyor. Akropol, nekropol, dini merkez, batı yerleşimi ve liman bölgesi gibi beş ana gruptan oluşan antik kent, geçmişin izlerini bugüne taşıyor.