Muğla Milletvekili Gizem Özcan, TİP Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın AYM kararına rağmen tahliye edilmemesini Meclis gündemine taşıdı. Özcan, Adalet Bakanı Tunç’un Hürriyet Gazetesine Can Atalay’ın tahliye kararına ilişkin yaptığı açıklamayı da hatırlatarak, “Adalet Bakanı’nın açıklamaları Yargıtay üyelerine verecekleri karar konusunda talimat vermek, telkinde bulunmak niteliğinde değil midir?” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın “hak ihlali” kararına rağmen tahliye edilmemesini Meclis gündemine taşıdı. Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) açık hak ihlali' kararına rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiğini ve Atalay’ın tahliye edilmediğini ifade eden Özcan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı olarak cevaplandırması için Meclise soru önergesi verdi.
“AYM’nin Atalay Kararı Açık, Derhal Tahliye Edilip Görevine Başlamalıdır”
AYM’nin Atalay’ın milletvekili seçilerek yasama dokunulmazlığı kazanmasına rağmen hakkındaki yargılamaya devam edilmesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının, tahliye talebinin reddedilmesi nedeniyle de kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına yönelik olarak 20 Temmuz 2023 tarihinde yapılan başvuru hakkında 25 Ekim 2023 tarihinde karar verdiğini ifade eden Özcan, “Mahkeme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğini, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini, Anayasa'nın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiğini, Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini karara bağladı. Anayasa Mahkemesi'nin açık hak ihlali kararına rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi ve Atalay tahliye edilmedi” dedi.
Özcan, Meclis Başkanı Kurtulmuş’un sözlerini hatırlattı
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un TİP Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay’ın tahliye kararı hakkında 27 Ekim 2023 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Meclis Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçesi görüşmelerindeki konuşmasını hatırlatan Özcan, Kurtulmuş’un “TBMM’nin tavrı açıktır. Can Atalay’ın milletvekili listesinde olduğu kayıtlara geçmiştir...AYM kararı ortadadır, Meclis gereğini yerine getirecektir” dediğini söyledi.
Özcan, Bakan Tunç’un yaptığı açıklamayı da hatırlattı
Özcan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Can Atalay’ın tahliye kararı ile ilgili 3 Kasım 2023 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamayı da hatırlattı. Bakan Tunç konu ile ilgili şu ifadeleri kullanmıştı; “Can Atalay, Gezi davası hükümlüsü ve istinaf süreci devam ederken milletvekili değildi. Yargıtay, 18 yıllık mahkûmiyetini onadı...AYM ise Anayasa’nın 14. maddesinde hangi suçların bu kapsamda olduğuna ilişkin belirsizlik olduğu için ihlal kararı verdi. Meclis’in düzenleme yapması gerektiğini söyledi. AYM ile Yargıtay’ın yorumu farklı. Herkes Anayasa’ya bağlıdır. Anayasa’nın 154. maddesine göre adliye mahkemelerinden verilen kararların son inceleme merci Yargıtay’dır. Kararları bu anlamda kesindir. AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor. AYM’nin Anayasa’yı değiştirme yetkisi var mı? Bu yetki Meclis’indir…”
“Yargıtay da AYM kararına uymak zorundadır”
AYM kararının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Atalay hakkında tahliye kararı vermeden dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne göndermişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ceza Dairesi’ne dün mütalaa sunuldu. Mütalaada “soruşturma ve kovuşturmaya milletvekili seçilmesinden önce başlandığı” gerekçesiyle Atalay'ın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağı savunuldu.
Konuyu değerlendiren Özcan, “AYM kararı karşısında herhangi bir derece mahkemesi ile Yargıtay arasında bir fark yoktur. Yargıtay karara uymak zorundadır. Eğer uymazsa bu, AYM’nin fiilen feshedilmesi anlamına gelir” dedi.
Özcan’dan Bakan Tunç’a 4 soru
Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yazılı olarak cevaplandırması için şu soruları yöneltti;
1) AYM kararına rağmen, Can Atalay’ın tahliye edilmemesi Anayasa'nın 153. Maddesindeki “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar” ifadesinin ihlali değil midir?
2) Adalet Bakanı’nın Anayasa maddelerini yorumlama yetkisi var mıdır? Yoksa bu yetki Anayasa Mahkemesi'ne mi aittir?
3) Adalet Bakanı’nın “AYM bu kararıyla, yorum farkıyla Anayasa’yı değiştirmiş gibi oluyor” ifadesine atıfla, Adalet Bakanı’nın AYM’nin hangi kararının Anayasa’ya uygun hangisinin uygun olmadığını belirleme yetkisi var mıdır?
4) Adalet Bakanı’nın açıklamaları Yargıtay üyelerine verecekleri karar konusunda talimat vermek, telkinde bulunmak niteliğinde değil midir?