A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, hem takımın maç hazırlık sürecinden hem de Milli takıma çağırdığı ve daha sonra Ümit Milli takımda oynattığı Semih Kılıçsoy hakkında açıklamada bulundu.
‘‘Bütün hazırlıklarımı son sürat devam ediyor’’
"Şu an hazırlık sürecindeyiz, mutluyuz ve heyecanlıyız. Dünyadaki bütün hocalar ve futbolcular, Avrupa Şampiyonası'na katılmak ister. Bütün hazırlıklarımı son sürat devam ediyor. Ben bu iş için yaşıyorum. Bu işi yaptığım için çok mutluyum. Belki eskisi gibi günü birlik çalışmalar olmuyor ama her gün farklı ülkelerde oynayan futbolcularımızı takip ediyoruz. Hayallerimiz var. O hayallerle yaşıyoruz. Umarım büyük hayallere birlikte yürürüz. Çok iyi gidiyoruz. Rekabet seviyemiz çok yüksek. Son hazırlık maçında çok iyi performans verdik diyebilirim. Rakip takım 5-6 yıldır birlikte oynayan bir takım. Buna rağmen herkesle rekabet edebileceğimizi gösterdik. Sadece 5 maçtır burada olduğumu da söylemeliyim. Analizleri yaparken bir hocanın görevi, duygularına kapılmadan bu işi yapabilmek. Ben bir hoca olarak bir konuda gurur duyuyorum, kimi çağırırsak çağıralım birliktelik hissiyatı olan ve kararlı bir grup oluyor. Bu beni mutlu ediyor ve gururlandırıyor’’
‘‘Biz Semih'e gerçekten çok değer veriyoruz’’
"Semih Kılıçsoy'u çok seviyorum, çok beğeniyorum. Bu yüzden çağırdım. Uluslararası seviyede çok az deneyime sahip. Biz yöneticiler ve hocalar olarak, her futbolcunun yolculuğuna refakat etmemiz lazım gelişimleri için... Benim amacım, 18 yaşında A Milli Takım'ın kokusunu ona hissettirmekti. Benim mesajım şu Semih'e, buradayız ve seni çok değerli olduğunu buluyoruz. Yanılmıyorsam, Ümit Milli Takım'da da çok oynamadı. Ümit Milli'de çok önemli iki maç vardı. Uluslararası deneyimi olmadığı için o maçlara göndermek istedim ki gelişimini destekleyelim. Orada 90'ar dakikalar oynaması, gelişimi için çok önemliydi. Bizimle gelseydi belki 5, belki 10 dakika oynayacaktı. Biz Semih'e gerçekten çok değer veriyoruz. 2 ay sonra bu seviyelere hazır olduğunu düşüneceğim belki. Futbol her zaman seviye oyunudur. Süper Lig var, Serie A var, La Liga var, başka seviyeler var benim bakış açıma göre. Bu sene 200 tane maç seyrettim canlı. Konferans Ligi, Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi var. Bunlar farklı seviyeler. Sonra da milli takım var, Avrupa Şampiyonası var, en yüksek seviye. Okula giden bir çocuk düşünelim. Okuldan alıp hemen üniversiteye gönderiyorsunuz. Daha birinci seviyede olan bir futbolcuyu, ilk sınıftan alıp üniversiteye göndermek doğru mu, daha olgunlaşmadan. Üniversiteye şimdi mi, 2 ay sonra mı, 6 ay sonra mı gitse? Hangisi daha doğru olur. Bu tarz spekülasyonlar, milli takım yararına değil, futbolcunun yararına değil, ülkemizin yararına değil. Şunu kabul edebilirim, bir futbolcuyu doğru değerlendiremem, eleştirirsiniz, bunu kabul edebilirim. Ancak başka şeylerde asla.
Muhabir: Yaren Özdemir