11 Mart 2022 ‘de Arpej Yapım etiketiyle yayınlanan Söz ve Müzik Kemal Çetkin’e Düzenlemesi Sıcak'a ait olan “Yüzümde Çizgiler" isimli teklisiyle tekrar sevenleriyle buluştu. Eren Özsan Yönetmenliğindeki klip 2 farklı mevsimde çekildi. Roma müzik video ödüllerine hem en iyi yönetmen hem de en iyi müzik videosu dallarında aday gösterildi. Marmaris Haber olarak başarılı Rock grubu ile keyifli bir röportaj yaptık.
Marmaris Haber Net :Öncelikle yeni çalışmanız “Yüzümdeki Çizgiler" için tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Hızlı davranarak ilk röportajı almış olmanın heyecanı bir başka. Şarkıda kendimizi bulduk.
1.Herkesin merak ettiği soruyla başlayalım neden “Sıcak” . Grubun oluşumu ,isim fikri nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?
Altuğ: Ben gruba dahil olduğumda grubun ismi konulmuştu. İsim babası anlatsın :)
Kemal: Önceleri sahnelerde çok fıkır fıkırdık,hareketliydik.Şimdi de öyleyiz tabi ama o kadar da değiliz. Bir de ben Mersin’liyim :) . O zamanlardan miras kalan bir isim oldu.
Taner: Ben geldiğimde de grubun ismi belliydi ama hızlıca sahiplenmiştim çünkü sahnede gerçekten heyecanlı ve hareketli çalıyorduk:)
2. Sözler ve beste aynı zamanda grubun solisti olan Kemal Çetkin’e ait, Kemal bey “Yüzümde Çizgiler” adlı şarkınızın duygu oluşum aşaması nasıl gelişti?
Kemal: Anksiyete nöbetleri geçirdiğim bazı zamanlarım olurdu hatta birine davulcumuz Taner de şahit oldu maalesef. Niye diye soracak olursanız; hayat işte :).
O nöbet anlarında fiziksel olarak da çok yorulursunuz, kalp atışları artar, tansiyon yükselir, eller ayaklar uyuşur, baş Döner, paranoyalar ağırlaşır ve birbirine girer, birbirini tetikler. Kimseye dert anlatamazsınız. İşler içinden çıkılamaz bir hal alır. Tuhaf şeylere takarsınız. Bayılacağınızı zannedersiniz hatta belki bayılırsınız :).İlaçlar biraz kendine getirir insanı. İşte bu anları yaşamadığım ve nispeten biraz daha sakin olduğum bir zamanda yazmıştım bu şarkıyı.
Altuğ: Bu şarkı uzun zamandır sandıkta duran, bence demini almış ve artık dinleyiciyle kavuşması gereken bir şarkıydı. Kemal'i bu şarkının kaydı için biraz zorlamış olabilirim çünkü kendisi daima yeni bir şeyler yapmaya odaklı düşünüyor.
Taner: Zamanında bu şarkıya çok komplike davullar yazmıştım, benim sakinleşmem zaman aldı, sanırım bu kadar beklememizin nedeni ben olabilirim:))) önceliklerimizin ve paylaşmak istediğimiz şarkıların farklı olduğu zamanlar yaşamıştık, şu an ise doğru zamanda şarkıyı kaydedip paylaştığımızı düşünüyorum.
3. Şarkının video klip çekimleri 2 farklı mevsim yapıldı ve Roma müzik video ödüllerine” En iyi klip videosu" Yönetmeniniz Eren Özsan ile de “En iyi yönetmen" dallarında aday gösterildiniz detaylar nelerdir?
Altuğ: Normal bir prodüksiyon, mevsim değiştirmek için kullanılan devasa makinelerle bu işi bir haftada çekerdi. Bizim böyle bir prodüksiyon maliyetini kaldırabilmemiz mümkün olmadığı için aynı coğrafyada ayrı mevsimlerde çekim yapmak gibi bir mecburiyetimiz oldu. Bu fazlasıyla emek işi ve bizimle beraber koca bir ekip çalıştı. Hepsi eşimiz dostumuz, annemiz, babamız... Buradan kendilerine tekrar teşekkür etmiş olalım. İşin tüm düşünsel yükü Eren Özsan'ın, fiziksel ve teknik yükü ise Kemal'in üstündeydi. Benim yüküm belli, direkt amelelik :) Ödülü de alırsak bizim için harika olacak elbette.
Kemal:Emek,kararlılık,çalışma!
Taner: En çok emek verdiğimiz kliplerimizden birisi oldu, sonucundan da çok memnunuz.
4.Daha önceki yıllarda Ukrayna’nın Çernobil şehrinde ve Pripyat kasabasında2 video klip çekimi gerçekleştirmiştiniz. Nasıl bir deneyimdi?
Altuğ: Öncelikle müthiş bir deneyimdi. Hepimizin ayrı ayrı görmek istediği bir coğrafyada hayatımız boyunca unutamayacağımız anılar biriktirdiğimiz harika bir hafta geçirdik. Çernobil ve Pripyat için radyasyon nedeniyle insandan arındırılmış bir bölgede doğanın kendini yenileyişini ve insan eliyle yapılmış her şeyi yutmaya başlayarak insanın doğa üzerindeki aciziyetini net bir şekilde görebildiğimizi söyleyebilirim. Bu arada dünyada fiziken o bölgeye gidip orada klip çekmiş ilk müzik grubuyuz. Bunun da verdiği büyük bir gurur var.
Kemal: Taner ve Eren’in özel çabalarıyla çekebildiğimiz kliplerdi desek daha doğru Olur. Gerekli insanlar ve şirketlerle bağlantıların kurulması konusunda Taner’in büyük emeği var. Tabi klip çekimi ile alakalı prodüksiyon detaylarıyla ve yönetmenlikle Eren ilgilendi. Altuğ ile ben de görev adamlarıydık o projede.
Zor,eğlenceli,RİSKLİ,Türkiye’de ve Dünya’da ilk olan bir projeydi.
Taner: Her zaman yapılmayanı yapmak, risk almak, zoru başarmak, beni, bizi hayata karşı motive eden şeyler oldu. Unutamayacağımız deneyimlerdi gerçekten. Üzerine düşününce çılgınlık olarak görebileceğimiz detayları, hızlı, gerçekçi kararlar alarak ve büyük profesyonellikle sonuca ulaştırdık. Bununla gurur duyuyorum.!
Altuğ’u ya da Kemal’i aradığımı hatırlıyorum. Kiev’e uçak biletlerinde indirim var, Çernobil’de klip mi çeksek diye sormuştum. Kemaldi sanırım hemen OK demişti. Altuğ da dersteydi ve sonra “süper olur” diye ses kaydı atmıştı:) 10 dk içerisinde biletleri almıştım. Planı daha sonra yapmıştık:) inanılmazdı:))
5.Rus-Ukrayna savaşı hakkındaki duygu ve düşünceleriniz?
Altuğ: Savaş, kapanması mümkün olmayan yaraların açıldığı, büyük travmaların yaşandığı ve sonraki nesillere aktarıldığı korkunç bir şey bence. Bir işgal ve bu işgale karşı direniş mevzu bahis. Milyonlarca insan bulunduğu yeri terk etmek zorunda kaldı. İşini, evini bırakıp göç etmek zorunda kaldı. Daha da vahimi çocuklarını bırakmak zorunda kaldılar. Savunmaya destek vermek için geri dönüyorlar. Biz klip çekimleri için Lviv, Kiev, Çernobil ve Pripyat gezilerimizde bir çok insanla tanıştık ve çalıştık. Arkadaş olduk. Onlardan direkt bilgi alabiliyoruz ve çok zor durumdalar, bunu görebiliyoruz. Ancak güçlü duruyorlar ve ülkelerinin işgalini engelleyebilmek için dünyanın dört bir yanına seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bu işgali durdurabilmek için Ukrayna halkının verdiği mücadeleyi taktir ediyorum. Rus halkının da bu işgale karşı yöneticileri üzerinde bir baskı oluşturması gerektiğini düşünüyorum. Umarım bu deliliğe biran önce son verirler ve daha fazla kayıp yaşanmadan, bu işgal daha büyük bir savaşa da evrilmeden Rus ordusu geri çekilir.
Taner: Altuğ’un da ifade ettiği gibi çok arkadaşımız oldu. Birbirimizin doğum gününü kutladığımız, yeni doğan çocuklarına hediye aldığımız çok yakın bir arkadaşlık bu bahsettiğimiz. Bir yanımız çok üzgün, bir yanımız da öfkeli ancak gururlu. Özgür, çalışkan ve güçlü Ukrayna halkının yanındayız. Savaşın bir an önce sonlanmasını umuyoruz.
6.Video klip ve şarkı hikayelerinizde dikkat çeken nokta şu ki, ters köşe insan karakterleri ve hikayeleri yer alıyor. Toplumun ve dünyanın her duygusunda görüyoruz sizleri. Şarkı- klip uyumu hakkında düşünceleriniz?
Altuğ: Bestelerimizi yapan Kemal, çevresinde olan bitenden uzak ve kendine kurduğu hayal dünyasının içinde üreten bir müzisyen değil. Böyle olmadığı için kendi adıma çok mutluyum. Şarkıların klibe dönüşmesi esnasında soyut düşüncelerimizi ortaya atıyoruz, bunu somutlaştırmak veya somutlaştırırken insanların zihninde soru işaretleri bırakmak tamamen Eren'in aklındakileri perdeye aktarabilme becerisiyle alakalı. Bence bir şarkının klibi şarkıyı direkt ifade etmeyebilir. Sonuçta iki farklı sanat dalı ve farklı bakış açısı mevzu bahis. Biz klibin çekimlerinden önce ve çekimler esnasında ekibin çalışan bir unsuru olduğumuz için sonunda ne olacağını bilemiyoruz. Kurgu bitene kadar da işimizin teknik bir parçası oluyoruz.
Taner: Striptiz Klubünde, Çernobil’de, Konya Meke Dağı’nda ve Çatalca’da büyük zorluklar içerisinde… Her klibimizin o şarkıyla iç içe geçtiğini düşünüyorum gerçekten. 7.Klişe olacak ancak merak edilen sorular şart elbette. SICAK ,arabesk cover yapar mı? Mesela günümüzün konusu Bergen , ya da Müslüm Gürses , dinler mi ve seslendirir mi? Çünkü Pop olarak Yapmış olduğunuz cover lar oldukça ilgi görüyor.
Kemal: Yer yer dinlemekle birlikte iyi bir arabesk dinleyicisi olduğumu söyleyemem. Ama genel bir külliyata hakim olduğumu söyleyebilirim işte herkes kadar. Lakin içimden gelen hiç arabesk olmadı şu ana kadar. Ne söz yazımında ne de cover yapma konusunda.
Altuğ: Cover konusu benim çalışmaktan keyif aldığım ancak Kemal'in bıktığı bir konu. Kendi şarkı sözlerini ve müziğini yapabilen bir müzisyenin başka şarkıları seslendirmek 'zorunda' kalmasının getirdiği bir bıkkınlık bu. Arabesk ise müziğimize şuana kadar hiç dahil etmediğimiz bir tarz. Ben hem dinliyorum hem de kendime ait müzik kanallarında epeyce arabesk cover yaptım, yapmaya da devam ediyorum ancak Kemal "hadi şunu yapalım" demediği sürece pop veya arabesk fark etmeksizin herhangi bir cover için kendisine baskı kurmamaya karar verdim.
Taner: İbrahim Tatlıses’in bir şarkısını denediğimizi ve birbirimize bakıp gözlerimizle “hayır hayır bu biz değiliz, yapmayalım” dediğimizi hatırlıyorum:)
8. Şiddetin her türlüsü hakkındaki duygu ve düşünceleriniz?
Kemal: Şiddeti oluşturan hissi harmanlayıp sanatın herhangi bir dalında kullandığın sürece şiddetin gerçeğini yapmaya ihtiyaç duymazsın.
Altuğ: Şiddetin hiçbir türünü onaylamıyorum ancak herkesin içinde farklı oranlarda bulunduğunu düşünüyorum. Kalıtsal durumlar, travmalar vs... Ne olursa olsun bunu yansıtış biçimimiz çok önemli ve ben olabildiğince enstrümanıma ve müziğe yansıtmaya çalışıyorum. (Sahnede sazını kıranlara çok tepkiliyim, enstrümana bir duygu olarak yansıtmaktan bahsediyorum)
9. Kemal Çetkin’e : Altuğ Coşkun ve Taner Öztonbul desek?(Aynı soru Altuğ bey ve Taner bey içinde geçerli).Tüm çalışmalarınız, sesten söze besteden düzenlemeye hep SICAK işbirliği. Grubun en sakini ,en sinirlisi diye sorsak?
Kemal: Altuğ çabuk parlamaya meyilli ama aniden de sakinleşebilen bir abimiz. Bazılarının kendi kendilerine söylemeye cüret bile edemeyeceği gerçekleri iyisiyle kötüsüyle hem bize hem de kendine söyleyebilen bir arkadaşımız, açık sözlü yani. Çalışkandır, benden daha fazla miktarda üretir gece gündüz. Konuşkanlığının meyvesi öğretmen olmasıdır. Taner rasyoneldir, yaptığı iş de analitik bir iş olduğu için bunu avantajına kullanır. Tez canlılığı vardır ki bazen iki ayağımızı bir pabuca sokabilir ama bazen de çok üretken ve sonuç odaklı tekliflerle de bize gelebilir. Kanıtları çektiğimiz bazı klipler ve tanıştığımız bazı insanlardır.TaMer değil TaNer’dir, BaşGan’dır (lakabı) :).
Altuğ: Benim için Kemal; düşünmeden konuşmayan, içinde ve aklında farklı hesaplar yapabilen, kimi zaman duygu ve düşüncelerini fark etmekte zorlandığım, kimi zaman tek bir bakışı ile demek istediğini anladığım, biraz karmaşık ama üretmekten bıkmayan yaratıcı bir kişi. Grubun en sakini konusunda Kemal ve Taner yarışır ama en sinirlisi konusunda açık ara fark atarım. Bendeki sinir Nihat Genç siniri :) Benim için Taner; uyumlu, çalışkan ve bir şeyi yapmak istediğinde kesinlikle yapana kadar peşini bırakmayan, istemediği bir şeyi de zorla yaptırmanın mümkün olmadığı bir insan. Bu anlamda güçlü bir karakter.
Taner: Hepimiz çok ama çok farklı karakterleriz aslında:) Hepimizde olan ortak özellikler çalışkan olmamız ve birbirimizin farklılıklarına saygı göstermemiz sanırım. Sabah 06.30’da prova yapmaya başladığımız zamanları çok iyi hatırlıyorum:) Ya da çektiğimiz kliplerdeki fedakarlıklarımız.. Bunlar aramızdaki bağları güçlendiren şeyler oldu hep. Bir de sahnedeyken hepimiz birbirimize güveniyoruz, o hissi de çok değerli buluyorum. Kemal, enteresan bir karakter:) Birlikte müzik yapmasaydım çözmeye çalışmayı deneyeceğim birisi olurdu sanırım. Neyse ki birlikte iş yapıyoruz da buna ihtiyacım kalmıyor:) Diğer taraftan Amerikan belgesellerinde bir evi tek başına inşa eden cool kişilikler olur ya, heh.. Kemal böyle birisi işte:) Altuğ, her insanın hayatında olmasını isteyeceği türden bir karakter aslında. Ve süper çalışkan. Sağlam konuşur, yorum yapar, komiktir de oldukça. Herhangi bir konuya karşı motivasyonu hep yüksektir. Çalışkandır demiştim değil mi? :))
10. Son olarak Bu yaz yine umarız yaşanılan doğal afetlerimiz olmazsa hayat yolunda giderse daha önce iptal olan Muhteşem canlı performansınızla Marmarislilerle buluşacaksınız düşünceleriniz nelerdir. Egeyi sever misiniz.?
Kemal: Ege, Akdeniz candır. Marmaris’e daha önce hiç gelmemiştim. En kısa zamanda umarım.
Altuğ: Ege'nin kültürü ve doğası beni çok etkiler. Üniversite yıllarında Muğlalı arkadaşlarım oldu, çok eğlenceli ve hayata güzel bakan insanlardı. Kendi aralarında şiveli konuştuklarında hiçbir şey anlamazdık ama gözlerimizden yaş gelene kadar gülerdik. Ege denizi çok kahrımı çekti, çok anımı dinledi, çok güzel anlarıma şahit oldu. Bir kaza bela olmazsa çok isteriz ve umarım Marmarisli müzik severlere çalabilme fırsatına erişiriz. Bize vakit ayırdığınız için ve ince sorularınız için çok teşekkür ederiz.
Taner: İstanbul’da olmamanın verdiği hisse bayılıyorum. Ege, Akdeniz inanılmaz tatlı yerler :)
RÖPORTAJ : NESLİHAN OYAL
KLİBİ İZLEMEK İÇİN : https://www.youtube.com/watch?v=9b6Nww_Bbp4