Ne çok duyar olduk, okur olduk bu cümleyi. Ōzellikle sosyal medya sayfalarında. Güzel bir manzarada, dostlarla, arkadaşlarla, en mutlu olduğumuz anlarda.
Hayat, gerçekten o gün, o an. En mutsuz olduğumuz zamanlarda da o an. Bizler kafayı taktığımız, üzüldüğümüz, aşk acısı çektiğimiz, gelecek kaygısı yaşadığımız anları pek paylaşmıyoruz. Yokmuş gibi davranıyoruz ve gösteriyoruz, oysa varlar.
İşte şimdi bu cümlenin esas manası geliyor.
Yaşadığımız o güzel anların kıymetini zaten biliyoruz. Sevdiklerimizle paylaşıyoruz. Gözlerimiz parlak, sesimiz cıvıl cıvıl huzurlu ve mutlu oluyoruz.
Peki hastalıklar, ölümler, maddi kayıplar, beklenmedik afetler olduğunda ne olacak? O günler, o anlar nasıl geçecek?
O günler, o anlar da geçecek. O an çok üzülüp ağlayacağız. Sinirlenip, bağıracağız geçmeyecekmiş gibi hissedeceğiz, ama geçecek. Herkes yaşadı değil mi? Geçmedi mi, geçti.
Ve her atlattığımız acı, yaşanacak güzel günlerin kıymetini daha da hissettirecek.
Yeter ki her günümüzün, anımızın kıymetini bilelim. Gözlerimiz, güzellikleri görebilsin. Her yeni doğan güneşin yeni bir gün olduğunu görebilelim. Çünkü öyle.
Güzel günlerin , anların çoğalması dileğiyle hepinizi kucaklıyor öpüyorum..