
Çevreciler Akyaka'da bir araya geldi
Bir süredir Akyaka Orman Kampında devam eden karavan park projesi kapsamındaki çalışmaları protesto etmek isteyen çevre örgütleri Akyaka Orman Kampı içinde bir araya geldi.
Ellerinde projeyi protesto eden döviz ve pankartlar taşıyan çevreciler bir basın açıklaması yaptılar.
Bugün Akyaka'nın, Gökova'nın, Muğla'nın doğal varlıklarını koruyarak bölgemizde kullanma ağırlıklı değil, koruma ağırlıklı olan sürdürülebilir bir yaşam kültürü oluşturulması ortak arzusu ile bir araya geldik. Yurttaşlar ve kurum temsilcileri olarak Akyaka Orman Kampı'nda yaşanan gelişmeleri birlikte değerlendirdik. Değerlendirmelerimizin sonucunu kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz:
Orman Kampı tüm canlıların ortak yaşam alanıdır ve Doğal Sit koruma statüsündedir. Orman Kampının, ticari rantı artırmak uğruna tüm canlıların yaşam alanlarını yok ederek kullanım alanına dönüştürülmesi kabul edilemez. Doğal Sit Koruma Kurallarını yok sayarak yürütülen, orman ekosistemine zarar veren tüm altyapı ve üstyapı faaliyetlerine son verilmelidir. Kamu kaynakları kullanılarak Muğla Valiliği tarafından Orman Kampı içerisinde orman ekosistemini tahrip ederek yapılmak istenen 7000 m2 büyüklüğündeki otopark inşaatından derhal vazgeçilmelidir. Orman Kampında, Kıyı Kanunu’na aykırı olarak kıyıyı işgal eden ve işletim planında olmayan tüm tesisler kaldırılmalıdır. Anayasaya aykırı bir şekilde halkın kıyıdan yararlanmasını engelleyen, çitleme dahil, tüm faaliyetlere son verilmelidir.
Akyaka Uluslararası Yavaş kentler Birliği üyesidir ve yaşam kalitesinin korunması yavaş kentlerin temel ilkesidir. Orman Kampı'nın konaklama ve kullanma kapasitesinin artırılarak adeta bir tatil köyüne dönüştürülme girişimi, nüfus yoğunluğu anlamında Akyaka'nın taşıma kapasitesini aşan bir yük getireceği gibi, başta trafik ve su tedariki olmak üzere altyapısına da büyük yük getirecek kabul edilemez bir projedir. Akyaka Yavaş kent kriterlerine uygun yönetilmelidir.
Orman Kampında yapılması planlanan projenin yol açacağı nüfus yoğunluğu ve kamp içinde yapılması planlanan faaliyetler, tüm dünyada iklim krizi nedeniyle insan yapısı hataların kolayca vahşi yangınlara dönüştüğü bir dönemde bölgede yangın riskini arttırarak, büyük insani ve ekolojik felaketlere yol açma potansiyeli taşımaktadır.
Proje ile Akyakalıların ve bölge halkının dört mevsim yürüyüş ve sosyalleşme alanı olarak kullandığı oldukça büyük bir alanın halkın kullanımından çıkarılarak özel bir alana dönüştürülmesi, kent sakinlerinin kent hakkının sınırlandırılması anlamına gelmektedir. Bu durum kamu yararı ilkesi ile çelişmektedir.
Orman Kampında yürütülen faaliyetler Gökova ÖÇK Bölgesi'nin korunması için hazırlanmış bilimsel raporlara, bu raporları temel alarak hazırlanan Gökova ÖÇKB Yönetim Planına, orman, çevre ve kıyılar ile ilgili yasalara, yönetmeliklere, uluslararası sözleşmelere, hatta Orman Kampının kendi ihale sözleşmesine aykırıdır. Gökova ÖÇK Bölgesini korumak, Yönetim Planını uygulamakla yükümlü ÇŞID Bakanlığı ve yürütücü kurumu Muğla Valiliği bu tür kanun, yönetmelik, plan ve sözleşmelere aykırı faaliyetlere izin vermemelidir.
Orman Kampı'nda yürütülen altyapı çalışmaları, Kültür Varlıklarını Koruma Kurumu'nun kararlarına aykırı olarak, Anıt Eser olarak tescillenmiş Bazilika'nın koruma sınırlarının içinden geçmektedir. Bu çalışma derhal durdurulmalı ve tüm insanlığın ortak mirası olan bu kültür varlığının korunması için gereken çalışma başlatılmalıdır.
Orman Kampı'nda tüm bu hukuksuzluklara ve ekolojik tahribata yol açan, kamp alanını 2013 yılından beri işletmekte olan Muğla Vakfı'dır. Muğla Vakfı'nın sözleşmesi derhal iptal edilerek kamp alanının ekosisteminin rehabilite edilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır denildi. Basın açıklaması sonrası çevreciler sessizce dağıldılar.,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.