Kitapçıların raflarında yer alan 6 kitabı sizler için yorumladım

KOÇLUK SANATI: KOÇLUKTA PSİKOLOJİNİN TEMEL TAŞLARI: Yazar yaşamını sürdürdüğü İngiltere'de koçluk yaparak, farklı kültürlerden lider, ekip ve şirketlerin performanslarını artırmalarına destek oluyor.
//
DÜNYANIN EN ADİ İFTİRASI: MUMSÖNDÜ: Yazar, konunun bilen bilmeyen herkese duyurulmasına kaynaklık edecek bir eserde başlı başına yer alması için bu kitabın yayımlanmasına karar verdim.
//
ÇOCUĞUNUZ BOZUK DEĞİL: Toplumsal önyargılara ve yaftalamalara rağmen tüm farklı profillere kucak açan Heidi dost canlısı ve anlaşılır bir dille, hepsinden de önemlisi, kusurlu olduğunu gizleme ihtiyacı duymadan kendi yol haritasını şimdi bizimle paylaşıyor.
//
FOTOĞRAFLA İYİLEŞME SANATI: Bu kitap, fotoğrafların sıra dışı titreşim gücünü kullanarak hastalıkları, korkuları, bağımlılıkları ve içsel yaraları iyileştirme yöntemlerini adım adım keşfetmenizi sağlıyor.
//
ANAYURT OTELİ: “Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde.”
//
EKSELANSLARI HALİL BEY’İN ESKİ VE MODERN TABLO KOLEKSİYONU: Bir İstanbul seyahatnamesi de olan Théophile Gautier, bizzat kaleme aldığı satış kataloğunun sunumunda birçok tabloya ayrı ayrı değinir ve resimlerle ilgili yorumlar yapar.
İşte o kitaplar;
//
Koçluk psikolojiyle birleştiğinde güçlü bir araç haline geliyor
HANDE Karabatak Binns’ten KOÇLUK SANATI: KOÇLUKTA PSİKOLOJİNİN TEMEL TAŞLARI. Koçluk ve Psikoloji alanındaki ihtiyacımıza, Hande Karabatak Binns’in kitabı kapsamlı bir içerikle cevap veriyor. Onunla da kalmıyor, farklı koçluk ekollerini tanımamıza olanak sağlıyor. Yazar “Koçluk yetkinliklerini zenginleştirmek isteyen deneyimli koçlar ve koçluk mesleğini yeni icra etmeye başlayan tüm koçlar için bu kitabın bir referans kitabı olacağına inanıyorum” diyor. Koçluğun sadece bir meslek olmadığını dikkat çeken kitapta, koçluğun bir sanat olduğu ve psikolojiyle birleştiğinde nasıl daha güçlü bir araç haline geldiği anlatılıyor. Koçluk ve terapinin temel farklarını ortaya koyan kitabında yazar, koçluğun temelleri ve felsefi altyapısı, koçluk kültürü oluşturma süreci, etkili koçluk yapabilmek için gereken zihniyet konu başlıklarını ele alıyor. Kitap, her psikoloji yaklaşımına yönelik örnek koçluk uygulamaları okurlara sunuluyor. ODTÜ Psikoloji mezunu olan yazar, Yüksek Lisansını Sosyal Psikoloji alanında duygusal dayanıklılık üzerine yaptı. 35 yıllık deneyimini ‘Kültürel Zekâ, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık’ üzerine yaptığı akademik çalışmaya aktardı. 212 SAYFA.
(SALON YAYINLARI)

//
‘Alevilikle ilgilenmeyi hiçbir zaman siyaset aracı olarak kullanmadım’
SÜLEYMAN Yağız’dan DÜNYANIN EN ADİ İFTİRASI: MUMSÖNDÜ- Mumsöndü'nün Mumunu Söndüren Destan. Alevi canlar için ne yazık ki yıllardır, hatta asırlardır söylenen çok seviyesiz bazı iftiralar var. Bunlardan biri “mumsöndü’’ iftirasıdır. Dünyanın en âdi iftirası olan bu sözcüğün Türkçe Sözlük’te yer alan tanımının değiştirilmesinin sağlanması çok şükür bana nasip oldu. Bunun yanı sıra “müsahip’’ sözcüğünün Alevilik ’teki karşılığının Türkçe Sözlük’e girmesinin sağlanması da yine bana nasip oldu. Bu değişikliğin Türk Dil Kurumu tarafından bana bildirildiği tarihi doğum günüm olarak ilân edecektim, hatta mümkün olabiliyorsa yasal olarak da kayda getirttirecektim. Ancak bunu milletvekili olarak kamuoyuna duyurmam hiç tanımadığım bir kişinin sosyal medyada tepkisiyle karşılandı. Bu kişi, bu işi siyaseten yaptığımı iddia edince inanın utandım! Çünkü, Alevilikle ilgilenmeyi hiçbir zaman siyaset aracı olarak kullanmamıştım. Çünkü Alevilikle ilgim, siyasete girişimle değil, 10’lu yaşlarımda başlamıştı. Yine de söz konusu kişinin beni utandıran iddiası doğum günü konusundan vazgeçmeme sebep oldu. Biri iktidar, diğeri muhalefet dönemleri olmak üzere iki dönem milletvekilliği yaptım. Bu konu, muhalefet milletvekilliği dönemimin en büyük başarısıdır; dolayısıyla beni en çok sevindiren bir olgudur. 106 SAYFA. (SARMAL KİTABEVİ)

//
Çocuğumuzun arkasında durmayı bilmenin önemi
HEİDE Mavir’den ÇOCUĞUNUZ BOZUK DEĞİL. Bazen fazla konuşan, dağınıklığıyla ünlü, zeki ama odaklanma sorunları yaşayan, hareketli bir çocuğunuz olduğunu mu düşünüyorsunuz? Benzer deneyimleri yaşayan birileriyle konuşmak içinizi rahatlatır mıydı? Bu soruların tümüne evet yanıtını veren yazar, özellikle de çocuklarının eğitim hayatıyla ilgili zorluklar çeken ve bu konuda kendini yalnız hisseden ebeveynlere aynısını öneriyor. İlköğretimde öğretmenlerinin “okula uyumsuz” bulduğu Theo, Heidi’nin de desteğiyle başarılı bir üniversitesi öğrencisi oldu. Çocuğunun “bozuk” olmadığını, içgüdülerimize güvenmenin ve çocuğumuzun arkasında durmayı bilmenin önemini hepimize anlatıyor. “Birinin yaşam öyküsü ile bizim deneyimimiz her ne ise ona ortak olması, olan biteni anlamlandırmak, sahiplenmek ve kendimize şefkatle yaklaşmak için paha biçilmezdir. Heidi Mavir bunun şahane bir örneği. Benim uzmanlık alanım otizm olmasa da Çocuğunuz Bozuk Değil bu konuyla ilgili okuduğum en gerçek, en içten ve en bilgilendirici kaynak.” Uzman Klinik Psikolog Ayşegül Kalem. 144 SAYFA.
(LİTERATÜR HAYAT)

//
Bir fotoğraf sadece anılarınızı saklamaz
BÜLENT Demircioğlu’dan FOTOĞRAFLA İYİLEŞME SANATI. Bazı fotoğraflara bakınca içimizi huzur kaplar, bazıları ise derin bir melankoliye sürükler bizi. Peki ya fotoğrafların yalnızca anılarımızı değil, duygularımızı ve hatta bedenimizi de dönüştürme gücü olduğunu söylesek? Yazar kitabında geçmişin izlerini taşıyan karelerin nasıl bir şifa aracına dönüşebileceğini anlatıyor. Sadece anılarınıza değil, bilinçaltınıza da dokunan bu çalışmayla travmalarınızı çözebilir, ruhsal yüklerinizden arınabilir ve yepyeni bir enerji alanı yaratabilirsiniz. Eğer geçmişinizle yüzleşmeye, kendinizi keşfetmeye ve yepyeni bir şifa yolculuğuna çıkmaya hazırsanız, şimdi bir fotoğraf seçin ve mucizelerin kapısını aralayın. 232 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

//
Bir otel yöneticisinin yapabileceği
YUSUF Atılgan’dan ANAYURT OTELİ. Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın? Çağdaş edebiyatımızın en ünlü kişilerinden Zebercet, yaşamını en basit işlevlere odaklamış biri. Görünüşüyle son derece gerçek, basit ve sıradan. Ama içimizde bıraktığı etki öyle mi? 264 SAYFA.
(CAN YAYINLARI)

//
Koleksiyon, Paris’inin sanat piyasasına dair de fikir verir
THEOPHİLE Gautier’den EKSELANSLARI HALİL BEY’İN ESKİ VE MODERN TABLO KOLEKSİYONU. Vaktiyle Paris’in elit çevrelerinde hakkında “Şark masallarından bir prens” tarzı sözler edilen, koleksiyoner, kumarbaz ve diplomat Halil Şerif Bey (1831-1879), eşsiz resim koleksiyonunu 1868 Ocak ayında, Paris’te, üç gün sürecek bir müzayedeyle satışa çıkarır. Kimler yoktur ki bu koleksiyonda: Courbet, Delacroix, Fromentin, Ingres, Gérôme, Isabey, Meissonier, Troyon, van Goyen, Watteau… Halil Şerif Bey’in koleksiyonunu yakından bilen dostu, dönemin ünlü şairi ve yazarı, bir İstanbul seyahatnamesi de olan Théophile Gautier, bizzat kaleme aldığı satış kataloğunun sunumunda birçok tabloya ayrı ayrı değinir ve resimlerle ilgili yorumlar yapar. Bütün resimlerin açıklamalı kataloğunun da bulunduğu koleksiyon, sıra dışı bir Osmanlının hayatından bir kesit olduğu kadar, dönemin Paris’inin sanat piyasasına dair de fikir verir. “Bir Müslüman çocuğu tarafından oluşturulmuş ilk koleksiyon olan bu eşsiz koleksiyonun sahibine kılavuzluk etmiş olan, şaşmaz bir zevk, mükemmel bir sezgi, samimi bir güzellik tutkusudur. Burada, eski başyapıtlara saygı, modern başyapıtlara sevgiyle birleşmiş ve geçmişe yönelik derin ilgi, bugüne yönelik hayranlığa hiçbir şekilde zarar vermemiştir.” 112 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

//