Marmaris’te gayrimenkul danışmanı Nilüfer Tezci’nin dikkati sayesinde “Sazan Sarmalı” yöntemiyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir dolandırıcılık girişimi son anda engellendi. Dolandırıcılar, piyasa değerinin çok altında bir fiyatla evi satın alıp aradaki farkı kendi hesaplarına aktarmayı planlıyordu. Ancak Tezci’nin süreci dikkatle incelemesi, büyük bir mağduriyetin önüne geçti.

Dolandırıcılar nasıl tuzak kurdu?

Sahibinden satılık ilanı veren ev sahiplerini hedef alan dolandırıcılar, önce güven sağlıyor, ardından alıcı ve satıcıyı manipüle ederek süreci kendi lehlerine çeviriyordu. Nilüfer Tezci, bu yöntemin nasıl işlediğini şu sözlerle anlattı:

“Dolandırıcılar, ev sahibine ulaşarak, ‘Evinizi almak istiyoruz ama bir akrabamız var, lütfen fiyat konuşmayın, bilmesini istemiyoruz’ diyor. Satıcıyı, evini yüksek bir fiyata sattığına inandırırken, alıcıya da piyasa değerinin altında bir fiyat sunduklarını söylüyorlar. Her iki tarafı da motive ederek, aradaki farkı kendi hesaplarına aktarmaya çalışıyorlar.”

Tezci, kendisine yapılan bir telefon çağrısıyla sürecin başladığını belirtti:

“Beni tavsiye üzerine aradıklarını söyleyen bir kişi, acil satmak istedikleri bir ev olduğunu, piyasa değerinin 7-7,5 milyon TL civarında olduğunu ancak 4,5 milyon TL’ye hızlı bir satış yapmaya razı olduklarını anlattı. Evi görmek için adrese gittik. Gerçekten piyasa değerinin altında bir rakam talep ediliyordu. Alıcıyla irtibata geçtik ve olağan bir satış süreci gibi ilerlemeye başladık.”

Şüphe uyandıran detaylar

Her şeyin olağan göründüğünü ancak zamanla bazı detayların dikkat çektiğini söyleyen Tezci, sürecin kritik anlarını şöyle aktardı:

“Alıcı, sürekli olarak ‘Fiyatı aramızda konuşmayalım, siz karışmayın’ diyordu. Bu sırada ev sahibi, e-devletine giremediği için yanıma geldi. O esnada telefonla sürekli aranıyorduk. Hem ben hem de satıcıya ‘Başvuruyu yaptınız mı, bizi merakta bırakmayın’ gibi baskılar yapılıyordu.”

Tezci, dolandırıcılığı fark etmesini sağlayan en önemli detayın ev sahibinin bilgisizliği olduğunu söyledi:

“Satıcıyla konuştuğumda, evi yüksek bir fiyata sattığını sanıyordu ama gerçekte satılan fiyat çok daha düşüktü. Ayrıca satıcı ve alıcı birbirlerini hiç tanımıyordu. Sorduğum sorulara net yanıtlar alamayınca iyice şüphelendim.”

Dolandırıcının rahat tavırları dikkat çekti

Dolandırıcıların özgüvenli ve baskıcı tavırları, sürecin dikkat çekici bir diğer yönüydü. Tezci, şüphelerini güçlendiren anları şöyle anlattı:

“Ev sahibine, ‘Bu evi kaça satıyorsunuz?’ diye sorduğumda, ‘Büyük yemin verdim, size söyleyemem’ dedi. Alıcı da sürekli olarak ‘Bu konuyu çok kurcalamayın’ diyordu. O an dolandırılmak üzere olduğumuzu anladım. Üstelik dolandırıcı o kadar rahattı ki WhatsApp üzerinden bile engelleme gereği duymadı.”

Dolandırıcının bu tavrı, daha önce de benzer girişimlerde bulunduğuna işaret ediyordu.

Yetkililerden beklenen destek gelmedi

Dolandırıcılığı engelleyen Tezci, durumu hemen polise bildirdi. Ancak sürecin devamında resmi işlemler konusunda beklediği desteği alamadı:

“Ses kaydı aldık ve suç duyurusunda bulunacağımızı söyledik. Ancak dolandırıcının sahte kimlik ve telefon numarası kullandığı gerekçesiyle emniyetten ‘Bir şey çıkmaz, suç duyurusunda bulunabilirsiniz ama büyük ihtimalle sonuç alamazsınız’ gibi bir geri dönüş aldık.”

Ev sahiplerine kritik uyarı

Nilüfer Tezci, bu yöntemin özellikle son dönemde Bodrum ve Muğla gibi bölgelerde yaygın olarak kullanıldığını belirterek ev sahiplerini dikkatli olmaya çağırdı:

“Bu yöntem, daha önce araç alım satımlarında kullanılıyordu, şimdi ise gayrimenkul sektörüne sıçradı. Ev sahipleri, güvendikleri bir gayrimenkul danışmanı veya emlak ofisi aracılığıyla işlem yapmalı. Aksi takdirde dolandırıcılık riskiyle karşı karşıya kalabilirler.”

Bu olay, profesyonel bir gözün süreci dikkatle incelemesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.