Öncelikle yaklaşan 2023 seçimlerinin vatanımıza milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhur ittifakı olarak bu seçimi Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimi olarak nitelendiriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılını ardı sıra gelen güzel haberlerle ve icraatlerle taçlandırdığımızı düşünüyoruz. Milli teknoloji hamlemiz ile gelişen savunma sanayimiz askerlerimizi ve elleri öpülesi fedakar annelerimizi rahatlatmıştır. Karadenizde keşfedilen doğal gazımız toplumun refah seviyesini yükseltmeye başladı bile ardından Gabar dağından gelen petrol haberleri milletimizin yüzünü güldürmüştür. Bu tesislerin tam anlamıyla ekonomimize katılımıyla vatandaş a verilecek olan maaşlarla refah seviyemiz daha da yükselecektir.

Cumhur ittifakı olarak ilk hedefimiz vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak ve halkın refah seviyesini yükseltmektir. Şimdi bu gelişmelerdeki siyasetin rolünü uzatmadan iki örnekle anlatacağım. Mustafa Kemal Atatürk döneminde onun siyasetiyle açılıp uçak üreten ülkemiz İsmet inönü zamanında inönü siyasetiyle kapattırılmış. Diğer bir örnek ise Rahmetli Erbakan hocanın serüvenidir kurduğu motor fabrikası dönemin siyasi iktidarı tarafından kapatılmıştır ve Erbakan hocanın devlete faydalı olabilmenin ilk önce güçlü bir siyaset olduğunu anlamasını sağlayıp siyasete soyunmasını sağlamıştır. Muhalet liderleri her ne kadar milli teknoloji hamlesi ve savunma alanındaki yeniliklere değineceklerini söylesede muhalif seçmenlerin de memnuniyetini görüyoruz. Şunu artık bütün dünya biliyor Türkler geliyor artık her yerdeyiz. Dünya arenasında artık ismi olan bir devletiz eski günlerimize dönercesine. Cumhurreisimizin ülkeye kattığı itibardan herkez memnun muhalif seçmenleri bile memnun içten içe. Nasıl memnun olmasın ki Abd ve Avrupa başkanlarının karşısındaki duruşu ondan çekinmeleri kimin hoşuna gitmez ki. Ertesi güne uyandığımızda Türk ordusunu Atina da kahvaltı ettiğini duysak kimse şasırmaz tepki bile vermez normal der rutin hayatımıza devam ederiz. bu bilinci en muhalif seçmene bile hissetirmiştir. Döneminde bir sürü felaketle karşılaşmış ama hala dimdik ayakta durup herhangi bir acizlik göstermeyen bir lidere sahibiz. Her ne kadar döneminde özgürlükler artsada baskıcı ve kısıtlayıcı bir yönetim olduğu algısı uyandırılmaya çalışılmış. Şahsıma liderliği süreci boyunca iki tane kısıtlaması vardır kapalı alanlarda sigara içmeme ve saat 22 den senra büfelerde alkol satma yasağı başka yasağı varsa söylesin. Lakin belli bir kesime hatırlatmak gerekir ki sınırsız özgürlük yoktur. Başkasının özgürlüğüne değindiğimiz yer kendi özgürlüğümüzün sınırıdır. Ağzından kin nefret hakaret iftiralar eksik olmasan insanlar açılan davalarla aldığı cezalarla özgürlüklerinin kısıtlandığını söyler oldu.

13 partinin ortak odayı olan sayın Kılıçdaroğlunu inceleyelim biraz. Öncelikle şunu belirtmeliyim hayatımız boyunca iftiralardan kaçınmalıyız. Sırf karşı düşüncede diye ya da düşmanımız diye kimseye iftira atmamalıyız. Sayın kılıçdaroğlu ve millet ittifakı bütün seçim propagandalarını iftira üzerine kurmuştur. O kadar ki artık ne söylediklerinin şahsım için bir anlamı kalmamıştır. Muhalif tarafın sosyal medya da cumhurbaşkanı paylaşımlarını incelediğimde çıkan sonuçlar hep aynı oldu. Bunu anlamak için de çok çaba sarf etmiyorsunuz arama motoruna olayınyazıp ya da iddia edilen resmi görsellerde aratmak iftiraları ortaya çıkarıyor. Bu yazımda tamamen millet ittifakı ve millet ittifakı adayının ağızlarından çıkan sözlerle ve soru işaretlerini ele alacağım. Gelelim millet ittifakına 13 partinin desteklediği sayın kılıçdaroğlu 9 yardımcısıyla 81 il de ayrı ayrı birbirine zıt konuşmalar yapıyorlar garip değil mi ? Kemal bey yozgat ta terörün kökünü kazıyacağız diyor Ekrem bey Van da Selahattin demirtaş a selam söylüyor. Meral hanım vatanı böldürmeyiz diyor Kemal bey Özerklik şartını getireceğiz diyor.Temel bey 6284 kaldırılsın diyor bütün ortaklar İstanbul sözleşmesi diyor. Burada bir not düşmek istiyorum Avrupa ya ayak uyduracağız diye önümüze sunulan istanbul sözleşmesi kuralları daha önce imzalan birçok ülke tarafından uygulamadan kaldırılmıştır . Yani zararlı olduğu görülmüştür. Hukukçu bir kadın arkadaşıma sormuştum istanbul sözleşmesini onaylıyor musun diye evet demişti. İkinci sorumda peki sen bir avukatsın yasalar önünde herhangi bir bireyin beyanı esas alınabilir mi diye sorduğumda da kesinlikle hayır cevabını almıştım. Basit bir örnek vereyim istanbul sözleşmesi uygulamaya girdiğinde anda tanımadığınız bir kadınla başbaşa asansöre binerken bile dikkat etmemiz gerekecek. Asansörde kamera yoksa ve bir taciz suçlamasında bulunursa yanarız basit bir örnek olarak söyledim. Düşünüyorum da millet ittifakı adayı nı biraz öveyim diyorum düşün düşün aklıma birşey gelmiyor. Evinde atletiyle pozu geliyor kimine göre içimizden biri diyor bana göre zayıflık göstergesi . Sonuçta şahsım için söylüyorum liderimi güçlü ve ciddi görmek isterim. Diline dolamış israf kelimesini geceliği 100 bin lira olan otelde kalıyor kaç bin dolarlık jetle seyahat ediyor. Yani şunu söylemek istiyorum birine laf atarken ilk kendimize bakmamız gerek normal hayatta da böyle olmalı. Bazen de çok şaşkınlık içinde kalıyorum vize sorunu kaldıracağım diyor alkışa tutuluyor. Nasıl diye soran yok.

Cumhur ittifakı olarak seçimin galibi olacağımızı düşünüyoruz ama bazen sürprizlerle de karşılaşılabilir sandıkta. Hadi beklemediğimiz bir sonuç vuku bulduğunda doğal olarak bir seçim kutlaması olacak meydanlarda. Şu soruyu sormadan edemeyeceğim meydanda toplanan kalabalıkta sallanacak olan hdp(yeşil sol) bayrakları yanında kendilerini ülkücü adleden iyi partinin ve cumhuriyetçi olduğunu iddia eden CHP'NİN bayrakları yan yana kutlamalar yaparken ve yanınızdan Selo kurtuldun Apo kurtuldun sözlerine nasıl tepki verecekler. Ya da elinde iyi parti veya chp bayrağıyla duran vatandaşımız yanında Selo nun posteri olan biriyle bir fotoğraf karesine girmeyi nasıl karşılacaktır. Takdiri milletimize bırakırız.

Birazda kenardan Osman Kavala ya değinelim dünya darbe finansörü George Soros un türkiye şubesi Kavala Meral momy nin kuzeni Kaval a nikah şahidi olduğu düğün videosunda söylüyor Meral momy osman en sakin kuzenimizdi diye. Ne garip ilişkiler değil mi. Meral hanım cumhurbaşkanına Abdulhamid benzetmesi yapmasında gayet haklıydı çünkü onun da dedeleri sultan Hamid döneminde isyan çıkaran ailedir diyarbakır Sur da isyan bastırılınca selaniğe göç ettirilen ermeniler arasında. Kemal bey in de geçmişi garip onun döneminde Atatürk e dersim katliamcısı denildi. Nitekim dersimde bombalanan isyancı ailelerin başında da Kılıçdaroğlunun ki var hatta bu yüzden soyadlarını Kılıçdaroğlu diye değiştirdiler biye bir bilgi edindim tabi bu biraz soru işaretli ama Mustafa Kemal yolunda yürüyoruz derken ona dersim katliamcısı söylemine karşı çıkmamak bu iddiaları onaylar niteliğinde. Şimdi size soruyorum millet ittifakı tarihimizdeki isyancıların devletin birliğini bozmaya çalışanların ittifakı mı. Millet adına yapılan iyi gelişmelere ne zaman sevinecekler acaba. Bu 7+5 bilinmezi hatta benzemezi bir araya getiren güç ne diye sormalıyız. Kör değiliz bu gün Cumhurbaşkanımızın karşısında ABD ve AVRUPA var. Biden ın seçim vaadlerinde erdoğanı devirmek yokmuydu şimdi biz Biden ı dediği mi yapacağız. Dünyayı okuyalım Avrupa Erdoğandan neden rahatsız çünkü artık sömürge olan afrika ülkeleri arkasında bir güç hissediyor ve Avrupa ya kafa tutmaya başlıyor bir örneğine geçenlerde tv lerde rastladık evt Macron un rezil oluşundan bahsediyorum. Atasözleri ve özlü sözlü sözler tarihimiz ve edebiyatımız açısında önemli yer arz eder. Bu olaylar bana imam şafi nin şu sözünü hatırlattı. Ahir zamanda kimin dost kimin düşman olduğunu anlamanız için düşmanın okunu takip edin o sizi dostunuza getirecektir. Ne güzel bir söz söylemiş. Şimdi küsme zamanı değildir kırgınlıkların hesabını sorma zamanı da değildir. İktidarın da zaman içerinde yanlışları olmuştur. Yalnız bu yanlışlıkları ağızlarına dolayanlar bü gün o yanlışların kat ve kat fazlasını yaptıklarını görmezden geliyor. Özellikle hain darbe girişimi sonucundan sonra ülke siyasetimiz çok güzel bir yol almıştır. Hele son yıllarda patlak veren Rusya-Ukrayna krizinde uygulanan dış siyaset bile Cumhurbaşkanımızın siyasi dehasını göstermektedir. Uyguladığı siyaset ülke ekonomisine ve dünyadaki itibarımızı artırmıştır. Muhalefetin ukrayna tarafını seçmeliyşz açıklaması tam bir fiyaskodur ve siyasetten anlamadıklarının delilidir.

Son olarak ekonomiden bahsetmemiz gerekiyor evet ekonomide büyük bir sorunumuz var yerinde durmaysn enflasyon hayat pahalılığı vatandaşımızın belini bükmüştür. Yalnız bunu düşünürken dünya da bir kriz olduğunu abd ve avrupan ında ekonomiyle Türkiyenin üzerine gideceğiz söylemlerini unutmamak gerekir. Tahminlerime göre en fazla 2 sene de bu sorun çözülecek ve rahat edeceğiz. Yine bir atasözüyle örnek vereceğim. Sancısız çocuk doğmaz. Milletimiz bu süre içinde birsz sancı çekeceği görülüyor ama Allah ın izniyle bunu aşacağız ve Türkiye yüzyılını başlatacağız. Milletimiz iyi düşünmesi gerekiyor bir tarafta hiç bir başarısı olmayan geldiği kurumu batıran kaset kumpaslarıyla chp koltuğuna gördünüz nasıl çıktım yürüyerek çıktım misali gelen ve hiçbir vaadini yerine getiremeyen Kılıçdaroğlu diğer yanda Dünya karşısında duran ülkeye çağ atlatan itibar kazandıran Türk topluluğunu oluşturup toplantılar yapan dünyanın her yerinde dua edilen Türkler geliyor dedirten bir lider.

Sözlerimi tamamlarken milletimin ve bu ülkemin geleceği için mhp ilçe sekreteri olarak oylarınıza talip olduğumuzu belirtmek isterim. Aslında daha önemli ve öncelikli olanın cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan ın desteklenmesi olduğunun altını çizer iyi günler dilerim.

Konuralp Çakıroğlu
Milliyetçi Hareket Partisi ilçe Sekreteri