Yaban domuzları insan ve hayvan sağlığını tehdit ediyor

Yaban domuzları insan ve hayvan sağlığını tehdit ediyor

Son birkaç yılda Marmaris'in başlıca sorunu haline gelen yaban domuzları hakkında halkı bilgilendirmek amacıyla Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ve Marmaris'te görev yapan veteriner hekimler, basın mensupları ile bir toplantı gerçekleştirdi.

Parklarda, bahçelerde ve hatta mezarlıklarda dolaşan vahşi hayvan olan yaban domuzlarının insan ve hayvan sağlığını günden güne daha da fazla tehdit ettiği ve yaban domuzları ile ilgili halkın bilinçlenerek ne yapması gerektiği Marmaris Veteriner hekimler tarafından hazırlanan rapor ile birlikte kamuoyuna duyuruldu.
Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, "Bugün burada uzun zamandır Marmaris'in problemi haline gelmiş olan yaban domuzları konusu ile ilgili toplandık. Biz birkaç gün önce konunun uzmanlarıyla hem toplum sağlığıyla ilgili eğitim almış olan hem veterinerlerle bir araya geldik. Bugün de sözcü grup olarak gelen arkadaşlarımızla o gün değerlendirdiğimiz konuları sizlere aktarmaya geldik. Yaban domuzları ile ilgili ne yapılması gerekiyor, toplum sağlığı ile ilgili, hayvanların pozisyonu ile ilgili bu iş nereye gidiyor ne yapmamız lazım konuları hakkında değerlendirmeler yaptık. Akabinde bir bilgilendirme yapmamız gerektiğinde karar kıldık. Veterinerlerimizin hazırladığı raporu sizlere sunmak istedik." sözlerini ifade etti.

"Yaban domuzlarından ulaşabilecek bir hastalıkta şehre her noktadan giriş çıkış yasaklanarak karantinaya alınacaktır."
Marmaris Klinisyen Veteriner hekimler sözcüsü Veteriner hekim Behçet Düzgün, "Bölgemizde son yıllarda meydana gelen orman yangınları sonucunda da buralarda yaşayan hayvanların bir kısmı ölmüş ve bir kısmı da bulundukları bölgelerden başka yerlere göç etmişlerdir. Doğanın dengesi bozulmuş ve besin zincirlerinin bozulması sonucunda bir dengesizlik ortaya çıkmıştır. Ormanların içerisinde saklanarak avlanan karakulak, çakal, tilki ve benzeri etçil hayvanlar saklanacak ve barınacak yerleri kalmadığı için başka ormanlık bölgelere gitmişlerdir. Doğada güçlü her zaman güçsüzü yakalayarak yer ya da ondan yararlanır ve hayatta kalır. Böylelikle hasta ve zayıf hayvanlar eradike olarak güçlüler yaşamlarını sürdürürler. Bu doğanın kanunudur. İnsanların bu dengeye yapacağı herhangi bir yanlış müdahale hem onların yaşamlarını olumsuz etkileyecek hem de diğer türlerin beslenme ve yaşamalarını olumsuz etkileyerek tüm flora ve fauna bundan etkilenecektir. Son yıllarda sayıları kontrol edilemez bir şekilde artan domuz nüfusu da önlem alınmadığı takdirde insan ve toplum sağlığını tehdit edici bir seviyeye ulaşmaktadır. Domuzları insanların yaşadığı yerlerde beslemek belki insancıl ve hoş gibi gözükebilir. Fakat bu davranışlar ileride kötü sonuçlara varacak olaylara sebep olabilecektir. Daha önceki yıllarda sokak aralarında tek tük gördüğümüz domuzlar şu anda sürüler halinde gezmektedir. Bu hayvanların sayısının kontrol altına alınması da kedi köpek gibi kısırlaştırılarak yapılamayacağı için kontrolsüz çoğalma devam etmektedir. Bir dişi domuz daha bir yaşına gelmeden doğurmaya başlar ve senede en az iki defa doğum yapar. Her batında da çok sayıda yavru meydana getirir. Herhangi bir hayvan senede iki defa doğurursa ve her batında 6 yavru meydana getirirse ve bu yavruların yarısı dişi yarı erkek olduğu düşünülürse ve bu dişilerin hiç birisi kısırlaştırılmazsa 6 yıl sonra 67.000 sayısına ulaşılmaktadır. Sanırım bu sayılar olayın ciddiyetini ortaya koymaktadır. Şu anda binlerce sayıda olan bu populasyon önlem alınmadığı takdirde yüz binlere ulaşabilecektir. Bu sayının yanında asıl önemli olan şey bu domuzların insanların yaşam alanlarına gelmesi, parkları, bahçeleri kazması ve buralara idrar, salya, dışkı gibi atıklarını bırakmaları sonucunda bunlardan evcil hayvanlara, orada oynayan çocuklara ve insanlara bir sürü hastalık bulaştıracaktır. Şu anda bile bazılarımızda bu hastalıkların olması muhtemeldir. Bu hayvanların hiç birisi aşılanmadığı ve parazit ilacı verilmediği için dışkılarında, salyalarında, idrarlarında bulunan parazitler parklarda veya dolaştığı yerlerde kedi, köpek veya insanlara bulaşmayı beklemektedir. Bu hayvanlar kuduz virüsünün taşıyıcısıdırlar.Kuduz olan bir tane domuzun şehirde ölmesi veya salyasından ısırığından bu virüsü bulaştırması sonucunda insanlar ve hayvanlar ölebilir. Sizden birkaç dakika önce parktan geçmiş olan bir domuzun oradaki bir banka veya otlara bulaşmış kuduz virüsü içeren salyası, sizin veya gezdirmekte olduğunuz köpeğinizin kudurmasına sebep olabilir. Olay bu kadar ciddi. Dışkılarında bulunan ve etrafa yayılan tenyaların larvaları parklarda bol miktarda mevcut şu anda ve son konakçısı insanları bekliyor. Bu larvalar akciğer, karaciğer ve beyin gibi dokulara yerleşerek burada yumrular oluşturmaktadırlar. Bu larvaların insan vücudundaki kuluçka süresi 15-20 yıldır. Yani bugün bulaşacak olan bu larvanın yapacağı etkiyi yıllar sonra fark edeceğiz ve iş işten geçmiş olacak. Bunun yanında hepimizin yıllardır yaşadığı domuz gribi vakalarının kaynağının domuzlar olduğunu unutmayalım. Belki son zamanlarda domuz gribi vakaları azaldı ama hala insanlara bulaşma riski var. Sadece domuzlarda görülen ve Aujesky adı verilen yalancı kuduz virüsü de şimdilik sadece domuzlarda gözüküyor, insanlara bulaşmıyor. Fakat bu virüsün bir gün insanlara da bulaşmayacağını hiç kimse garanti edemez.

"Yaban domuzları yerleşim yerlerine yemek bulamadıkları için değil, hazır besine ulaştıkları için inmektedir"
Sözlerine Marmaris halkının yapması gerekenleri sıralayarak devam eden Behçet Düzgün, "Çöp konteynerleri dışına kedi köpek maması ve gıda artığı konulmasının yaban domuzlarını buralara çekeceği unutulmamalıdır. Yaban domuzlarının; kuduz, domuz gribi, domuz tenyasına bağlı olarak gelişen karaciğer, akciğer ve beyinde kistik hastalıklar gibi zoonoz hastalıkların yayılımına neden olduğu unutulmamalıdır. Bu hastalıkların hem insanlar hem de kedi ve köpekler için tehlike arz ettiği, bir kuduz vakasına rastlanması sonucunda oluşacak karantina durumunda şehre giriş çıkışların kapatılacağı, tüm uçuşların iptal edileceği ve bundan Marmaris'in çok zarar göreceği unutulmamalıdır.Yaban domuzlarının çok hızlı üredikleri, doğal avcılarının da azalması ve hazır beslemeyle üreme hızlarının arttığı, kendi doğal beslenme alışkanlıklarına ve yaşam alanlarına dönmeleri gerektiği unutulmamalıdır. Tüm dünyada olduğu gibi orman yangınlarından etkilenen tüm hayvanlar gibi yaban domuzlarının da diğer yanmamış orman bölgelerine göç edeceklerinin, duruma adapte olacaklarının ve aç kalmayacaklarının bilinmesi gerekmektedir. Adaptasyon esnasında doğal hayatlarında yaptıkları gibi besin arama esnasında toprağı karıştırarak orman gelişimine katkı sunacaklardır. Yaban domuzlarının insanların yerleşim yerlerine daha çok inmelerinin asıl nedeninin orman kalmadığı için değil, kolay ve hazır gıdaya ulaşabildikleri içindir.Domuzlar tarafından yaralanmış ev hayvanı sayısı her geçen gün artmaktadır. Veteriner kliniklerinde bunlara müdahale edilmekte fakat bazen bu yaralı hayvanlar hayatını kaybetmektedir. Daha geçenlerde elinde pide torbası taşıyan bir kadının domuzların saldırısından son anda kurtulduğu ve bunun her birimizin başına gelebileceği unutulmamalıdır. Yaban domuzunun çöp, gıda artığı ölü hayvan gibi her türlü gıdayı tükettiği, bir gün sarhoş ya da güçsüz veya yaralı bir insanın domuz saldırısına maruz kalabileceği unutulmamalıdır. Çiftleşme zamanlarında veya yanında yavrusu olduğu zaman bu hayvanın her an saldırıya geçebileceği gerçeği akılda tutulmalıdır.''

Son olarak Behçet Düzgün, "Yaban domuzlarının yerleşim alanlarından uzaklaşması hem onların doğal yaşama dönmesi açısından hem de bizlerin ve ev hayvanlarımızın sağlığı açısından şarttır. Bu hayvanların şehir içerisinde gıda bulabilecekleri ortamların ortadan kaldırılması zorunludur. Bunun için de hiç kimsenin bunlara yiyecek maddesi vermemesi gerekmektedir. Gerek orman kenarlarında gerekse şehir içerisinde hiçbir şekilde yaban domuzlarının yiyeceği gıdanın ve gıda artıklarının açık alana bırakılmaması gerekmektedir." şeklinde açıklamasını bitirdi.

Muhabir:Yaren Özdemir

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.