Yaz sezonu başlar yaz dizileri başlar. Kış gelir kış dizileri başlar. Bu diziler de hep aynı yüzler aynı isimler yer alır. Eğer dizi tutmuyor ise bir kaç bölüm den sonra biraz daha tanınmış bir yüzü kadroya akarak dizinin izlenmesi için bir nevi önlem alıyorlar.
Ön planda tanınmış bir kaç yüz arka planda ise güzellik yarışmalarında birinci ikinci veya üçüncü olmuş gençler veya hiç derece alamamış ama piyasada da isim yapmış mankenlik ajansları kataloglarında bulunan gençler yer alıyor.

Niye? daha az paraya çalışan veya bunu bir basamak olarak gören genç nesil var. Bir dizi de dikkat çekersem yolum açılır anlayışı ile piyasada ki bir çok mankenlik ajansları ile anlaşan gençler kısa yoldan ünlü olmak istiyorlar. Tabi bu yolun çetrefilli olduğunu da anlamaları oldukça geç oluyor.

Son dönem dizilerinde ise, "Dekolteli" sahnelerin belirgin olarak arttığı da dikkat çekiyor. Bunun arkasında dizilerin reytinglerinin artması hedefleniyor. Örneğin," Aile içinde yasak aşklar, gizli ilişkiler, kaçamaklar, aldatmalar ne ararsan var yani diziler de, buna paralel olarak da tam tersi din içerikli diziler de ardı ardına gösterime girdi. Bu da dizi izleyicisi arasında farklı bir izleme oranı ortaya çıkmasına neden oldu.

Gelinen noktada tüm diziler de neredeyse sürekli aynı isimler aynı yüzleri görmek tartışmaları da beraberinde getirdi. Ve son bir kaç gündür bu olayın boyutu da soruşturma aşamasına geldi..

Oyuncuların bağlı olduğu ajans veya menejerlik kurumlarının belli sanatçılar arasında adeta," Tekel" oluşturduğu iddiaları ortaya çıktı.
Şikayetler soruşturmalar derken konu adli makamlara kadar gitti.
Şimdi sanatçı dünyası başka bir boyuta taşındı. Yani bu sefer oyuncuları kim belirleyecek? Bekleyip göreceğiz...