Adil olmanın dahası olur mu?

Hayatta doğru olanın peşinden gidilmesi yapılması gerekendir. Ancak güç sahibi olanın peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır.

Gücü olmayan adalet acizdir. Adaleti olmayan güç ise zalimdir. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur. O halde, adalet ile gücü bir araya getirmek gerekir. Bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması şarttır.

Adalet her zaman tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde kabul edilir. Biz gücü adalete veremedik. Çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söyledi. Ve biz, haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kıldık :( :( :(

Hukuk fakülteleri, adalet sarayları, mahkemeler, avukatlar, savcılar, hakimler, duruşmalar… Peki bunlar gerçekten bir güçlünün çıkarına veya müdahalesine dayanmayan suçların belirlenmesi için kullanılan kurumlar mı?

Adalet artık sadece, takdiren özgürlüğün kısıtlanmasıyla uygulanan bir seviyeye mi geldi?

'Şüphe kanıt doğurur' eğer bir şüphe varsa, artık suçlu olduğumuza dair birçok kanıt belirecektir birden.

Peki sorarım size:

Yakışıklı insanlar mı daha adildir, yoksa çirkin insanlar mı?
Zengin insanlar mı daha adildir, yoksa fakir insanlar mı?
İyi insanlar mı daha adildir, yoksa kötü insanlar mı?

Ben söyleyeyim dostlar: Sadece adil insanlar daha adildir.

Bakın, o kadar alışığız ki adaletin azıcık kısmına bile razı olmaya… Daha adil kısmı dikkatinizi çekmedi, değil mi? Adil olmanın “dahası” olabilir mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum