Aşk, insan hayatında derin izler bırakan bir duygudur. Ancak maalesef, bazen ilişkiler sona erer ve bu da aşk acısını beraberinde getirir. Aşk acısında hissettiğiniz şey, beynin sinir sistemine ters düşen bir duygudur ve beyin bir süre buna alışamaz. Beyin, ayrılık anında ve sonrasında bazı tepkiler verir ve bu da beynin nörolojik düzenini etkiler.

Aşık olduğunuz kişiyi bırakmak, sigarayı bırakmak gibidir. Romantik ilişkilerin duygusal ve zihinsel etkisi, hemen yok olmaz, bunun yerine yavaşça azalır. Bu, tamamen unutacağınız ve hiç acı çekmeyeceğiniz anlamına gelmez. Hayatınız boyunca ara sıra o kişiyi hatırlamaya devam edersiniz. Ancak ayrılıktan hemen sonra yaşadığınız "dayanamıyorum" hissi zaman içinde azalır ve bu sürecin üstesinden gelmeye başladığınızı görmeye başlarsınız. Beyin, romantik bir iyileşme talep etmeye devam eder, ancak beklentilere cevap vermediğinde, hissettiğiniz duygu, bir uyuşturucu bağımlısının hissettiği gibi olur. Bu his azalır, ancak tamamen kaybolmaz.

Aşkın beyinde bıraktığı izleri araştıran Einstein College of Medicine’dan nörolog Lucy Brown bu konuda şunları söylüyor: “Romantik reddedilmeler, diğer sosyal reddedilmelerin verdiği acıdan daha üstündür. Çünkü romantik ilişkiler, beynin daha ilkel bölümlerinde hissedilir. Acıkmak ya da susamak gibi ilkel ihtiyaçlarımızla aynı bölgeyi uyarır.” Bu yüzden hissettiğimiz acı gerçektir.

Profesör Brown, acı hissinin genellikle 6 ay ile 2 yıl içinde azaldığını söylüyor. Ancak bu acı natürel sürecin bir parçası. Kaçış yok. “Bu bizi birlikte kalmaya iten bir sistem” diyor Brown: “Küçük bir ayrılıkta bile duygularımız inciniyor ancak başka bir insana tekrar bağlanmak için kendini tamir etmeye başlıyor.”

Ayrılığın doğal bir süreç olduğunu kabul edin: İlk adım, ayrılığın bir süreç olduğunu ve herkesin bu süreci yaşadığını kabul etmektir. Beyin, aşk acısını fiziksel acıyla aynı bölgede hisseder ve bu da zorlu bir deneyim olabilir. Ancak, zamanla bu acı azalır ve iyileşme süreci başlar.

Destek almaktan faydalanın: Aşk acısıyla başa çıkmak için yalnız olmak zorunda değilsiniz. Aileniz, arkadaşlarınız veya terapistiniz gibi güvenebileceğiniz bir destek sistemine başvurun. Konuşmak, duygularınızı ifade etmek ve başkalarının deneyimlerinden öğrenmek, iyileşme sürecinizi hızlandırabilir.

Kendinize zaman tanıyın: İyileşme süreci zaman alır ve herkes için farklıdır. Kendinize zaman tanıyın ve duygusal olarak iyileşmek için kendinize izin verin. Zamanla, aşk acısı azalacak ve yeniden hayatınıza odaklanabileceksiniz.

Olumsuz hatıraları değerlendirin: İlişkinizdeki olumsuz yanları hatırlamak, aşk acısını hafifletmeye yardımcı olabilir. Eski sevgilinizin kötü alışkanlıklarını, kabalıklarını ve size antipatik gelen huylarını düşünmek, aşk acısının yoğunluğunu azaltabilir. Bu, beyninizi olumsuz duygulardan arındırmanıza yardımcı olabilir.

Yeni deneyimlere odaklanın: Aşk acısını azaltmanın bir yolu, yeni deneyimlere ve ilgi alanlarına odaklanmaktır. Yeni hobiler edinin, seyahat edin, spor yapın veya yeni insanlarla tanışın. Bu, beyninizi olumlu deneyimlerle besleyerek iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Kendinizi sevgi dolu bir şekilde besleyin: Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak aktivitelere yönelin. Kendinizi sevgi dolu bir şekilde besleyin, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürün, iyi uyuyun ve beslenmenize dikkat edin. Bu, beyninizi olumlu bir şekilde etkileyerek aşk acısını hafifletebilir.

Profesör Brown, ayrılık acısını bilimsel olarak daha çabuk atlatmanın da bir ipucunu veriyor: “Biliyorum, bu zor bir süreç ve zaman alıyor. Ama unutmayın ki sevgilinizden ayrıldığınız andan itibaren iyileşme süreciniz başlamış demektir. Tamamen iyi hissedene kadar, biraz kağıt-kalem kullanmanızı öneriyorum. Aklınıza gelen harika anıları değil, eski sevgilinizin ne kadar kötü alışkanlıkları olduğunu, kabalıklarını, size antipatik gelen huylarını yazın. Bunu yapmak süreci hızlandıracaktır.”

Unutmayın, aşk acısı bir süreçtir ve herkes bu süreci farklı şekillerde yaşar. Bilimsel olarak kanıtlanmış bu yöntemler, aşk acısıyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Kendinize zaman verin, destek alın ve yeni deneyimlere açık olun. İyileşme süreci zamanla gerçekleşecek ve hayatınıza yeni başlangıçlar yapabileceksiniz.

Hülya Çolakoğlu

Psikolog