Bu günlerde Marmaris’e gelenler tepeden şehri ilk gördüklerinde “Ooo koy yine renklenmiş, yelkenliler kelebekler gibi” diyorlardır.

Görüntüdeki yelkenlilerin katkısı sadece bu görsel güzellik mi dersiniz?

Pazartesi sabahı bir şeyler almak için limandaki ünlü bir zincir markete gittim. Abartmıyorum kasaların önündeki kuyruk neredeyse tüm marketi dolanıyordu. Üstelik hemen herkesin önündeki sepetler silme dolu halde. Epeyi uzunca bir süre beklemek zorunda kaldım. Bu arada da bir yarış organizasyonunun bulunduğu yere ne kadar önemli katkıları olduğunu düşündüm. Bu yıl 33’ncüsü düzenlenen Marmaris Yarış Haftası’na 123 tekne ile 25 ülkeden bin kişiden fazla yelkenci katılıyor. Bunların pek çoğu aileleri ile birlikte gelmişler. En yalnız olanı bile iki kişi… Yani binlerce para harcamaya hazır turist.

Fotoğrafı özellikle seçtim. Arkadaki gemi ile iki bin kişi gelmiş. Elbette çok güzel ama bunlar gemilerinde yer, gemilerinde yatarlar, diğerleri öyle mi? Restoranlarından, hediyelik eşya satanlara, otellerinden konfeksiyonculara kadar herkes için hazır müşteri, denizden gelen bereket…

Başta Setur Marina olmak üzere Marmarislinin bu işin bilincinde olduğunu hemen herkesin işin ucundan tutmasından anlıyorum. Sponsorlar ve marina bu işin olmazsa olmazıdır. Öyle ya marina olmasa nerede kalacak onca tekne…

Marmaris Uluslararası Yelken Kulübü’nü kurulduğu günlerden bu yana biliyorum. Görev yapanları da iyi kötü tanırım. Hep denize, Marmaris’e sevdalı insanların tamamen amatör olarak canla başla çalıştığı bir camiadır. Onları ve tüm emeği geçenleri candan kutluyorum.

Nice 33 yıllar bu yarışlar devam etsin, denizlerden gelen bereket eksilmesin…