Zuhal Öztürk
Süper kahramanın gelmesini beklemeyelim, süper kahramanın kendisi biz olalım
Süper kahramanın gelmesini beklemeyelim, süper kahramanın kendisi biz olalım
Yıllar önce bir gazetenin ekinde, yabancı uyruklu, ünlü bir kalp doktorunun bir muhabir ile söyleşisini okumuştum. Ne yazık ki adını hatırlayamıyorum ancak verdiği cevaplardan çok etkilenmiştim. Hala aklımdadır.
Muhabir "kalp hastası olmamak için nasıl yaşamalıyız?" diye malum soruyu sormuştu.
Genelde bu sorunun cevabını artık herkes ezbere biliyor. TV'deki kadın programlarından, internetten, haberlerden, gazetelerden vb. Cevaplar üç aşağı beş yukarı aynı şekilde, pek bir farklı olmuyor.
-Yediklerine dikkat edeceksin, hazır gıda kullanmayacaksın.
-Şunu şununla yersen, bunu bununla içersen çok iyi olacaksın.
-Fazla kilolarından kurtulacaksın.
-Sigara, alkol gibi zararlı maddeler kullanmayacaksın.
-Her gün min 1 saat yürüyeceksin.
- Stresten uzak duracaksın falan filan
Ancak bu ünlü doktorun, bu ilk soruya cevabı bambaşkaydı, şöyle diyordu.
-Kalp hastası olmak istemiyorsanız iyilik yapın. Birisine bir iyilik yaptığınızda mutluluk hormonlarınız daha çok devreye girer. Bu kalbinize çok iyi gelir.
Karşınızdakinin olumlu sözleri sizi poz yönde hayata motive eder. Kafanızı gereksiz insanlar ve konuşmalar için yormazsınız. Stresten uzaklaşmış olursunuz.
Neler yapacağınızı planlarken, durmadan "ne yesem, ne içsem" diye düşünmezsiniz. Dolayısıyla daha az yer, kilo kontrolünü daha kolay yaparsınız. Çünkü odak noktanız değişmiştir.
Birşeyler yapmak için evde oturmaz, yapılması gereken işler için daha çok koşturursunuz. Dolayısıyla hareket etmiş olursunuz.
Sonra devam ediyor. Bildiğimiz malum şeyleri sıralıyor.
Buradan şunu anlıyoruz ki, birilerine iyilik yapmak, en büyük iyiliği kendimize yapmak oluyor esasında.
Bazen şunu da çok duyarım çevremden. "Ahhh bir zengin olsam, neler neler yapacağım, ihtiyaç sahibi ailelere yardım edeceğim, barınak kuracağım, çocuk okutacagım, evlat edinecegim vb."
Oysa birşeyler yapmak için zengin olmayı beklerken, kalpten küt diye gidiverirsiniz Allah korusun, vallahi benden söylemesi.
Çünkü iyilik yapmak ile zenginliğin hiç bir alakası yok. Birinin gözlerinin içine bakıp, derdini dinlemek; hiç tanımadığın çocuklara yelekler kaşkollar örmek; sokak hayvanlarına yemek pişirmek hatta sadece kalan yemekleri vermek, bunu düşünebilmek; bazen yemeğini, bazen giyeceğini, bazen gelirini paylaşabilmek; hak hukuk için mücadele etmek, doğruları söylemek gibi gibi.
Yeter ki sen iyi birşeyler yapmak iste. Yapabileceğin o kadar çok güzellikler, iyilikler var ki bu dünyada.
Haydi o zaman özellikle de şimdi tam zamanı. Süper kahramanın gelmesini beklemeyelim. Süper kahramanın kendisi biz olalım.
Iyilik hareketleri çoğaldıkça iyilik , güzellik kazanacak, bundan çok eminim. Başlangıç noktası da kendimiz olalım. Ne dersiniz olmaz mı? Tabii ki de olur, haydi o zaman bugünden itibaren harekete geçelim.
Sağlık, iyilik , sevgi dolu günlere. Hepinizi kucaklıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.