Maç 3 olmuş. Dakika doksan Giresun oyuncusu kalecinin yere yığılıp kaldığını gördüğü halde dördüncü golü atıyor.

Oysa Giresunlu oyuncu ne kaçırdığın farkında değil. 3 olsa ne olacak 4 olsa ne olacak. Sen o golü atmasan hem üç sıfırla hem de Fair -Play ile o geceyi taçlandırmış olacaktın. Hem spor kamuoyu hem de Beşiktaş taraftarı da sizi ayakta alkışlıyor olacaktı. Büyük tren kaçırdınız...

Kaleci mert yere yığıldı kaldı belki o sırada kalp krizi geçiriyor. Sen gol peşinde koşarken o kaleci hayatını kaybede bilirdi.

Oysa o golü atmayıp topa basıp dursa veya dışarı atsa yılın futbolcusu olacak. Giresun yönetimi maçtan sonra ne kaçırdığını farkına varmıştır umarım Sadece antrenman eğitimi değil, bu konularda da demek ki futbolculara eğitim vermek gerekiyor.

Üstüne para versen böyle fırsatı bulamazsınız. Tüm dünya da spor kamuoyunda adını tarihe yazdıracaktı Giresun. UEFA belki de oyuncuyu yılın oyuncusu seçip adını tüm dünyada duyuracaktı.

Beşiktaş bugün zor günler geçiriyor. Yarın ayağa kalkar. 116 yıllık tarihi bir kulüp Beşiktaş. Her dönem zorluklara göğüs gerdi. Tabi ki üzüldük ama bu dünyanın sonu değil. Geçen yıl daha kötüsünü yaşadık. Günün sonunda şampiyon olduk.

Kaldı ki lig daha bitmedi. Şampiyon olur olmaz yine sorun değil. Her sene şampiyon olacağız diye de bir kural yok.

Ama en önemlisi Atatürk'ün dediği gibi, " Ben sporcunun zeki çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" sözü dün akşam kaçtı bence...

Her şey gol değil her şey futbol değil bakın neymiş,

"Fair-Play ya da dürüst oyun, sporda kurallara uymaktan da öte belli bir davranış tarzını sergileyen bir terim. Rakibe saygı ve ona fizyolojik ve psikolojik açıdan zarar vermeme özentisidir. ... Fair-Play, oyunda hileye ve şiddete başvurmamak anlamına da gelmektedir."